Cildiniz yaşamınızın aynasıdır..

Konumuz estetik olsa da belirleyici olan sağlıktır. Sağlık olmadan, güzellik ancak bir mucize olabilir. İnsan bedeninde bir şeyler yanlış gittiğinde, kendini hemen cildin durumunda belli eder.

Cildin görüntüsü gerçekten, yaşamda neler olduğunu yansıtan bir aynadır. Kötü beslenme, aksayan yaşam tarzı, belirtilerini gecikmeden ciltte, tırnakta, saçta gösterir. Bu nedenle cildin altın kuralları ile genel sağlığın kuralları aynıdır.

Cildi güzelleştirmek sözkonusu olduğunda, onun derinlerden gelen sesini dinlemek, doğasını anlamak gerekir. Cilt aç mıdır, susuz mudur, hasta mıdır, ne gibi baskılar altındadır? Temel ihtiyaçları karşılanmıyorsa, her şeyden önce, bunları telafi etmek gerekir. Bahşedilmiş bir servet ziyan olurken, zenginleşmeyi beklemenin anlamı yoktur. Kendine ve görünümüne değer veren bir insanın, sağlıklı bir yaşam tarzını içine sindirmesi, eşsiz bir alışkanlık olacaktır.

ÇOK SU İÇİN !
CİLDİNİZİ TEMİZ TUTUN!
YÜRÜYÜN, SPOR VE YOGA YAPIN !
BESLENMENİZE VE UYKUNUZA ÖZEN GÖSTERİN!
GÜNEŞ, SİGARA VE İÇKİDEN UZAK DURUN!

CİLDİ KORUMANIN ALTIN KURALLARI
1 Numaralı sorun “ GÜNEŞ”tir: Kitabımızın 4. bölümü tümüyle güneş etkilerinden söz etmektedir. Tek cümle ile ifade edilecek olursa, güneşe karşı çok dikkatli olun! Çünkü cildin erken yaşlanmasında en büyük etken güneştir...

CİLT VE BESLENME
Gıdaların seçimi ve hazırlanışı sayesinde, birçok bedensel hastalık ve hatta ruhsal sorunlar düzene sokulabilmektedir. Bu kitapta beslenmenin önemini, elimizden geldiği ölçüde, cilt açısından incelemeye çalışacağız. Elimizden geldiği kadar diyoruz çünkü, yaşamsal sorunları parçalara bölmek, gerçekte mümkün değildir. Bedenin her işlevi bir diğerini belirler. Tüm organlar birbirini etkilerken, fizyolojik olaylar duygu ve düşünceleri, duygular da bedensel tepkileri oluşturmaya devam eder…

Beslenme ile deri arasındaki ilişkiye gelince, bu genel sağlık ile cilt güzelliği arasındaki dolaysız ilişkiden farklı değildir. Kişi iyi beslenmiyor, içinde bir şeyler yolunda gitmiyorsa, cildi en azından solgunluk, kuruluk, sivilce yada lekelerle bunu ilan eder.

Tüm bu nedenlerle bilinçli beslenme; yediden yetmişe her yaşta, insanın kendisi için yapabileceği en değerli şeylerin başında gelir. İyi beslenmenin ise birkaç basit, temel kuralı vardır; öğün atlamamak, doymamış yağları tercih etmek , kızartmalardan ve fazla yağlı yiyeceklerden kaçınmak, rafine gıdalardan, beyaz şeker ve beyaz undan uzak durmak. Öte yandan bol bol sebze, meyve, baklagiller ve deniz ürünleri tüketmek.Yağ tüketiminde seçici ve ölçülü olmak..

Cilt güzelliğinin baş koşulu sağlıklı kan dolaşımıdır.

Hayvansal yağlar, tereyağı, margarinler gibi doymuş yağlar, kılcal damar tıkanmalarına ve kalp hastalıklarına yol açar. Uzun süren dolaşım bozukluklarında, en güzel cilt bile doğal rengini kaybeder, sağlıksız ve soluk bir görünüm alır.
Zeytinyağı, çiçek yağı, mısır özü yağı gibi doymamış yağ oranı yüksek olan ürünlerin ölçülü kullanımı ise kalp ve damar sağlığını korur. Bu da cilt güzelliği için olumlu bir altyapı sağlar.

STRES KONUSUNA GELİNCE ..

Çağımızın günah keçisidir... Strese neden bulmak çok kolaydır ama tahribatını atlatmak, ne yazık ki çoğu zaman o kadar kolay olmaz.

İzin verdiğimiz müddetçe, bir çok etken bizi olumsuz olarak etkiler. Hergün sayısız olay gerginliğe, paniğe, üzüntüye, tepkilere neden olur. İş hayatı, aile sorunları, maddi sorunlar, çocuklar, okullar, dersler, zaman darlığı, haksızlıklar, yıkılan umutlar... Şüphesiz ki her şey stres nedeni olabilir. Hatta bazen tatil, eğlence, bayram hazırlığı bile gerginlik ve panik nedeni olabilir! Strese neden sıralamak çok kolaydır ama tahribatını atlatmak ne yazık ki, çoğu zaman o kadar kolay olmaz…

Stres; yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve sindirim sistemi ile ilgili bir çok sağlık sorununun temel nedenidir. Bütün bunlara bir de cildin bozulması eklenir.

Stres altındayken; hormon seviyeleri yükselir, göz bebekleri büyür, kalp daha hızlı çarpmaya başlar, kan basıncı artar, kaslar sertleşir ve zavallı karaciğer enerji sağlamak için molekülleri şekere çevirmeye başlar. Bu durum ciltte , özellikle burun ve çenede, kızarıklığa neden olur. Derken, bu kızarıklıklar kaşınmaya başlar ve daha sonra yara haline gelebilir. Yoğun stres, alerjik reaksiyonlar olarak da geri dönebilir. Diğer bir tepki ise sivilceler olabilir.
Stres ter bezlerinin de fazla çalışmasına neden olur. Avuçlar ve koltuk altı soğuk soğuk terler. Kimilerinin saçlarında kepek sorunu başlar. Bu tatsız kepekler, adı “seborik dermatit” olan, bir saç derisi hastalığına yol açabilir.

Stres bazen saç dökülmesine yol açar. Veya tırnak ve saçların uzaması yavaşlar. Şok karşısında, aynı filmlerdeki gibi, saçların birden bire bembeyaz olması (ağarması) mümkündür. Bu ani değişim daha ziyade sarışınların başına gelir.

“Strese hayır ! ”
Nasıl demeyin! Cevabını sizden başka hiç kimse veremez. Çözümü bulmayı gerçekten isteyin. Psikiatriste gidin, spor yapın, meditasyon yapın, en önemlisi olaylara bakış açınızı değiştirin. Size önerilen sayısız seçenekten hangisini isterseniz yapın ama stres yapmayın!
Yaşamdaki stres kaynaklarından tam anlamıyla kurtulmak imkansızdır. Onlar hep orada olacaklardır. Biri gitse, diğeri gelecektir. Ancak tavsiyelere kulak kabartırsanız ve isterseniz, kendinizi stresten korumanız mümkündür.

SİGARA BAŞ ROLDEDİR

Bilinen şeyleri tekrarlayacak değiliz. Bu kitabın konusu akciğer kanseri, solunum yolları hastalıkları ya da halk sağlığı değildir. Ama sigara gene baş roldedir. Cilt sağlığı ve güzellik açısından sigaranın başlıca etkileri sıralanacak olursa;

 Sigara kılcal damarları daraltır
 Kanda karbondioksit seviyesini yükseltirken oksijen sıkıntısına yol açar
 Kan dolaşımı zorlanır
 Vücuttaki C vitamini azalır
 Ciltte hücre yenilenmesi yavaşlar
 Yaralar, kesikler sigara içmeyenlere oranla daha geç iyileşir
 Zaman içinde elastin bağlar kalınlaşır ve parçalanır
 Ciltte su oranı düşer, cilt kurumaya ve sertleşmeye başlar
 Sigara içme alışkanlığı olan insanların ciltleri sararır, kalınlaşır ve zamansız kırışır Bunlara ek olarak cilt kimyası bozulur

Bir araştırmaya göre, sigara içenlerin cildi, içmeyenlere oranla 5 kat fazla bozulmaktadır. Yüzdeki kırışıklıkların bir diğer nedeni de sigara içerken, ağzın aldığı şekildir. Üst ve alt dudak çevresindeki kırışıklarda sigaranın katkısını düşünmeye değer.. Çünkü sigara dumanını her çekişte dudak çevresi kasılır. Her bir yenisi yakıldığında, tek tek içilmeye başlandığında, her gün yüzlerce nefesle, yıllar içinde sayısız defa tekrarlanan, zararlı bir yüz jimnastiği yapılmış olur !
Sigarayı bırakın!

EMANETİ KORUYUN !

Her birimiz dünyaya mükemmel bir armağanla geliriz. Harika işleyen bir organizma ve pürüzsüz bir cilttir bu. Bu güzellik bir süre için annelerimize emanet edilse de, hiçbir şey için geç olmayan bir tarihte, kendi tasarrufumuza geçer. Orta okula gidecek yaşlara geldiğimizde artık yediğimizi, içtiğimizi, uykumuzu, tepkilerimizi kendimiz kontrol etmeye başlarız. Ve artık sağlığımızın da, güzelliğimizin de sorumlusu kendimiz oluruz. Edindiğimiz veya tutunduğumuz alışkanlıklarla, kendimizi yeniden yaratır ya da tüketiriz…


"Güzel Ol Bugün Yarın ve Daima" adlı kitabımdan..

Dr. Yasemin F. Amato

NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

.