30 Ocak 2007 Salı

Bakımlı erkekler çağı!

İnsanların dış görünümleri yaşam biçimine bağlı olarak ne kadar değişiyor, inanılır gibi değil; Bugün hayran olduğumuz bir stili birkaç yıl sonra beğenmiyoruz.Yalnız giyimde mi, insan tiplerini, dekorasyonu, bazen fikirleri, tatları, kokuları, davranış biçimini de aynı şekilde eskitebiliyoruz. Klasik tablolara bakacak olursanız tombul ve beyaz kadınların bir zamanlar ne kadar çok beğenildiğini anlayabilirsiniz. 1960’lı yıllardan sonra mankenler adamakıllı inceldiler. Bu arada erkeklerde inceldiler, fazla geniş omuzlar, abartılı kaslar manken vücutlarında tercih edilmiyor. Moda işte böyle bir şey!

Erkek modası renk körlüğünden kurtuldu !

Erkek modası uzun süredir oldukça tekdüzeydi. Son yıllarda çağımızın bütün önyargılarına meydan okuyan defileler yapıldı, kreasyonlar yaratıldı. Ünlü stilistler erkekleri rengareng şifonlar, dökümlü kumaşlar, etnik çizgiler, nakışlarla giydirdiler, takılar taktılar.

Botox, dolgu, peeling, epilasyon vs

Erkekler tarzan çekiciliği anlayışını çoktan geride bıraktılar. Modern erkekler bakımlı ve daha zarif olmayı benimsediler.Yıllardır, birçoğu manikürlerini yaptırıyorlar, tırnaklarını törpülüyorlar, vücut ölçüleriyle ilgileniyorlar, saçlarına şekil veriyorlar, boyuyorlar, deodorantlarını ve parfümlerini sürüyorlar. Uzunca bir zamandır yüz gençleştirme veya epilasyon için başvuranların en az % 30’u erkekler. Bunu hepimiz biliyoruz. Biliyoruz ama nedense bunun sır olarak kalması hala çok önemli.Bakımlı olmak kadınsı bir davranış gibi algılanmaya devam ediyor.

Erkekler daha fazla epilasiyon, cilt bakımı, manikür ve pedikür ile ilgileniyorlar. Zayıflama tedavileri, dolgu, botox, thermage gibi işlemleri ikinci sırada tercih ediyorlar. Cerrahi girişimden ise mümkün olduğu kadar uzak duruyorlar (aktif çalıştıkları için nekahet dönemini göze alamıyorlar). Buna rağmen son zamanlarda göğüs ameliyatlarında bir talep artışı izleniyor.

Toplum bakımlı erkekleri beğeniyor

Kent yaşamında erkeğin traş olmaktan öte bakımlı olması ve güzel kokması, iyi giyinmesi önemli bir ölçüt. İşe alınırken, terfi ederken, önemli bir temsil mevkiine aday olurken yakışıklı, genç görünümlü ve bakımlı erkeklerin şansı çok daha yüksek. Genç görünmek hem yaptıkları işin (genç ve dinamik ) başarısını artırıyor hemde karşı cinsin beğenisini kazanıyor.. Günümüzde bayanlar parfüm kokan, giyinmeyi bilen, sigara içse bile sigara kokmayan erkekleri tercih ediyorlar . Erkeklerde buluşmaya gitmeden önce hiç olmasa banyo yapıp koku sürebiliyorlar. Zaten kentli bir erkeğe de bu yakışır. Ağır iş yapmayan, ofiste çalışan bir erkeğın bakımlı olmaması için hiç bir neden yok.

Süslenmek erkeğin doğasında saklı

Esasında şimdiki gibi modern kent toplumları oluşmadan önceki dönemlerde, erkekler en az kadınlar kadar gösterişliydiler. Özellikle kabile geleneğinde erkeklerin süslenmesi ve renk renk boyanması sınır tanımazdı. İmparatorlar batıda da en az doğu’dakiler kadar alımlı ve şatafatlı giyinirlerdi. Birbirinden değerli kumaşlar, nakışlar, takılar ve dövmeler ile güçlerini gösterirlerdi. İşin aslına bakacak olursanız, doğada en gösterişli canlılar dişi cins değil, erkek cinstir. Erkeklerin gri-kahverengi-lacivert ve siyah renklere bürünmesi, tekdüze bir stil ile sınırlanması nispeten yeni bir olaydır. Erkeğin temel giysisinin pantolon olması bile yenidir. İskoç etekleri, şalvarlar hala kullanılmakta.

Bu ciddi ve sınırlı imaj, sanayi toplumu ile birlikte doğmuş yeni bir eğilimdir. Erkeğe sadece güç ve ciddiyet, kadına ise cazibe ve cilve yakıştırılmıştır. İnsanın tabiatına uymadığı için de bu kalıplar artık kırılmaktadır.

Güzellik yayınları yanıltıyor

Gençleşmek, güzelleşmek, şık giyinmek sanki hep kadınların meselesiymiş gibi algılanır. Dergi ve gazetelerdeki tüm sağlık ve güzellik yayınları da “kadın sahifelerinde” yer alır. Havası da baştan sona, kadınsı bir tavır sergiler. Şüphesiz bu, erkeklere yapılan bir haksızlık sayılmasa bile, en azından yanılsamadır. Bir kısım erkekler, kadınların bu konudaki karşı konulmaz ilgisine bir masraf kapısı olarak bakıyor olabilirler. Ancak kendileri için benzer özlemleri olmadığını söylemek mümkün değildir. Ne yazık ki toplum içindeki rol dağılımı biraz önyargılıdır. Küçük kızlara bebekler, oyuncak makyaj setleri ; oğlan çocuklarına arabalar, tamir takımları alınır… Oysa gerçek yaşam böyle değildir. Bebeklere artık babalar da bakıyorlar. Öte yandan kadınlar yaman bir şekilde araba kullandıkları gibi pekala tamir işleri de yapıyorlar !

Erkek kozmetikleri

Bir zamanlar erkeklerin ter kokması makbul sayılırdı. Oysa şimdi en fazla deodorantı, ayak spreylerini onlar kullanıyorlar. Yalnız deodorant mı, parfüm ve losyon çeşitlerinde erkek kokuları kadın kokularıyla at başı gitmekte ve bunların tümü de oldukça yüksek miktarda tüketilmektedir. After shave’ler, nemlendiriciler, vücut losyonları, şampuan seçimleri, en ünlü kozmetik markaların erkek ürün dizileri, çağdaş erkeklerin bakımlı olmaktaki heves ve gayretini gösteriyor. Ya erkek kuaförlerindeki manikürcülere, tıraştan sonra ortaya çıkan cımbızlara ne demeli? Çeşit çeşit jöleler, saç spreyleri de traş takımlarının yanında boşuna durmazlar. Artık erkekler de, önemli günlerde saçlarına fön çektiriyorlar. Tabii ki onlar bu konudaki gayretlerini kadınlar kadar ilan etmezler !

Kadın ve erkek cildinin yapısı farklıdır;

Vücut yapısı da farklıdır. Onları sellülit tedavisiyle uğraşırken görmeyiz ama kalınlaşan belleri için rejim de yaparlar, lipo suction da yaptırırlar. Akneler, akne izleri, kadınlar kadar erkekleri de rahatsız eder. Tedaviye giderken “gören var mı?” diye arkalarına bakmalarına rağmen, estetik merkezlerinin kapısını onlar da çalarlar.

Ayrıca erkeksi saç dökülmesi, tamamen erkeklik hormonlarının sonucu olduğu için, beylerin en fazla ilgisini çeken konu budur. İnsanoğlu kendini bildi bileli, erkeksi saç dökülmesine bir çare aramaktadır. Ama bu erkeksidir ya, onun için yeri farklıdır!

Tabular yıkılıyor !

İnsanın kendine bakması, daha güzel, daha genç ve daha “fit” olmaya çalışması takdir edilecek bir şeydir. Bakımlılık, hayata bağlılığın, özsaygının ve yaşam kalitesinin bir ölçüsüdür. Bu nedenle, kadınsı bir sorun olmaktan çıkmıştır ama bu hakkın erkeklere açıkça tanınması, bir bakıma meşrulaştırılması gerekir. Nedense kadınlar bile yüzlerine; botox, dolgu, çeşitli anti aging tedavileri yaptırdıklarında, bunun başkaları tarafından bilinmemesini tercih ederler. Biz estetisyenler de bu isteğe saygı gösteririz. Ama erkekler sözkonusu olduğunda, bu sır adeta bir “tabu” haline dönüşür. Bir erkeğin kısmen epilasyon yaptırması, botox’la gözkapaklarını biraz kaldırması veya yağlarını aldırması sanki utanılacak bir sır gibi saklanır. Oysa özellikle Amerika ve Avrupa’da, politikada ve diğer alanlarda toplum önüne çıkan erkeklerin büyük çoğunluğu bu rötuşlara ihtiyaç hissederler. Ülkemizde de durumun çok farklı olduğu sanılmamalıdır.

Bence bu tutum erkeklere haksızlıktır. Genç meclis, genç işadamları, şık erkek, her yaşta genç olmak, yükselen değerler içinde yer alırken; insanın hissettiği yaşta görünmesine olanak sağlayan tekniklerden mahrum edilmesi moral bir kayıp sayılır. Daha genç, daha canlı görünmeye herkesin hakkı olduğunu düşünüyorum. Sevgili hemcinslerim, bu hakkı gönül huzuru içinde erkeklerle paylaşmaya ne dersiniz?

Dr. Yasemin F. Amato

NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

Hiç yorum yok: