Yaklaşık on yıldır, Botox hakkında o kadar çok reklâm yapıldı ki, neredeyse cerrahi dışındaki tüm cilt gençleştirme yöntemleri, Botox 
zannedilmeye başlandı. Hatırlar mısınız, bir zamanlar renkli erkek fanilalarının adı “Eros” olmuştu. Aynı şekilde kısa bir süre öncesine kadar, hijyenik kadın bağı yerine “Orkid” diyorduk. Marka adı, kadın pedi ile özdeşleşmişti. Botox’unda böyle bir izlenimi var. En fazla da “Dolgu”larla karıştırılıyor. Benzeyen tarafları varsa, ikisinin de enjeksiyonla uygulanması ve ikisinin de yüzü gençleştirmesidir. Ama gene de farklı kozmetik amaçlara hizmet ederler.
Kimi zaman, Botox niyetiyle gelen bir hastanın, dudak konturlarını birkaç dolgu enjeksiyonu ile düzeltmek yeterli gelir. Veya Dolgu’ya ihtiyacı olduğunu düşünen bir hastanın, göz çevresine hafifçe Botox yapmak o sıradaki tüm sorunlarını çözer! Kimisinin ihtiyacı led terapi ve frakseldir. Bazen de sadece etkili bir peeling kürü veya foto rejuvenation ile cildin canlanması hastaları mutlu etmeye yeter..
Estetik merkezlerine bu gibi taleplerle başvuran tüm hastaların amacı “yüzünü gençleştirmek”tir. Onların durumunu tahlil etmek ve tedavi şeklini belirlemek uzmanların sorumluluğudur. Hastayı üzmeden, abartılı külfetlere sokmadan sorunlarını gidermek çok önemlidir. Tabii en isabetli kararları vermek için hem olanakları çok iyi tanımak hem de yaşlanma anatomisini iyi bilmek gerekir. Kozmetik dermatoloji oldukça spesifik bir ihtisas alanı olmasına rağmen bu konuda eğitim veren kurumlar, ne yazık ki son derece sınırlıdır.
Dolgu ile Botox’un farklarına geri dönecek olursak; Dolgu daha eski bir kozmetik uygulamadır,19.yüzyıldan beri yapılmaktadır. Botox çok yeni sayılır. Avrupa ve Amerika’da kozmetik amaçlarla 1991 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Amerikan Sağlık Teşkilatı tarafından onaylanması daha dün sayılır. İnanmayacaksınız ama bu tarih 2002 yılıdır.
Dolgu ile Botox’un kullanım alanları:
Botox’un en etkili olduğu yerler dinamik çizgilerdir. Bu çizgiler genellikle alında, kaşların arasında ve göz kenarlarında ortaya çıkar. Bunların oluşmasında kaş çatmak, gülmek, bilgisayarla çalışma sırasında yapılan mimikler etken olur. Önceleri sadece yorgun olduğunuzda fark edilen hafif çizgiler belirir, bunlar zamanla sabitlenirler sonra derinleşirler…
Botox bazı mimikleri kısıtlayarak, kırışıkların oluşmasını veya ilerlemesini durdurur. Birçok vakada oluşmuş kırışıklıkları düzeltir. Özellikle alın ve göz çevresindeki çizgilerde çok etkilidir.
Dolgular da yüzü gençleştirirler ama sistemi farklıdır. Bunlar çöküntüye uğrayan, büzülen, cilt altındaki dokuları azalan yerleri dolgunlaştırmak için kullanılır. Yanak ve dudaklarda mükemmel sonuç verirler.
Sonuçta Dolgu ile Botox farklı kozmetik sorunlar için kullanılırlar. İkisini karşılaştıracak olursak, şöyle bir liste yapabiliriz:
Botox:
▪ Çatık kaşları düzeltir
▪ Alındaki yatay çizgileri hafifletir
▪ Kaşların yukarı kalkmasını sağlar
▪ Böylece göz kapakları açılır ve gerilir
▪ Göz altındaki torbaları azaltır
▪ Kaz ayağı denilen göz kenarındaki kırışıklıkları düzeltir
▪ Boyundaki çizgilere uygulanabilir
▪ Dudak üstünde oluşan dikey çizgilerin bazılarında kullanılabilir▪ Dudak kenarlarından çeneye doğru inen (marionette) çizgilerde bazen Botox uygulanır.
▪ Çenede olabilecek çukurlukları gidermekte yararlı olur
▪ Veya sert çene çizgilerini düzeltmekte kullanılır.
▪ Dekolte (göğüsteki) çizgileri gerginleştirir
Kozmetik sayılmadığı için yukarıdaki listeye koymadıysam da, Botox aşırı terlemeyi önler ve migren ağrılarını da giderir. Gördüğünüz gibi, Botox’un itibarı boşuna değildir. Ancak gülme çizgileri denilen nasolabial çizgilerde, dudaklarda, yanaklarda ve elmacık kemiklerinde yardımcı olamaz. Ufalan, aşağı sarkan dudakları güzelleştiremez, çöken avurtları dolgunlaştıramaz. Bu konularda, en becerikli kozmetik Dolgu’dur! Dolgular ise düşen kaşları, her tebessümde yeniden kasılan kaz ayaklarını düzeltemez…
Dolgular:
▪ Bazı tipteki çatık kaşları düzeltir
▪ Alındaki yatay çizgileri hafifletir
▪ Dudakların kontürlerini düzgünleştirir ve kalınlaştırır▪ Yanakları dolgunlaştırır
▪ Elmacık kemiklerini belirginleştirir▪ Burundan dudakların kenarlarına doğru uzanan gülme çizgilerinin (nasolabial çizgiler) giderilmesini sağlar
▪ Dudakların üzerinde oluşan ve sigara çizgileri olarak bilinen ince dikey çizgileri düzeltir.
▪ Dudak kenarlarından çeneye doğru inen ( marionette) çizgileri giderir
▪ Zamanla şeklini kaybeden ve küçülen çene kontürünü düzeltir
▪ Çenede meydana gelen çöküntüleri giderir
▪ Çukur yara izlerinin derinliğini azaltır
▪ Göz altındaki morlukları, çukurları hafifletir
Gördüğünüz gibi, Dolgular da Botox’un yaptığı bazı şeyleri yapar; örneğin bazı tipteki çatık kaşları düzeltir, alındaki yatay çizgileri hafifletir ama mimikleri durduramadığı için onların yeniden oluşmasını engelleyemez. Sonuçta ikisinin avantajları farklıdır.
Dr. Yasemin F. Amato
NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.
zannedilmeye başlandı. Hatırlar mısınız, bir zamanlar renkli erkek fanilalarının adı “Eros” olmuştu. Aynı şekilde kısa bir süre öncesine kadar, hijyenik kadın bağı yerine “Orkid” diyorduk. Marka adı, kadın pedi ile özdeşleşmişti. Botox’unda böyle bir izlenimi var. En fazla da “Dolgu”larla karıştırılıyor. Benzeyen tarafları varsa, ikisinin de enjeksiyonla uygulanması ve ikisinin de yüzü gençleştirmesidir. Ama gene de farklı kozmetik amaçlara hizmet ederler.Kimi zaman, Botox niyetiyle gelen bir hastanın, dudak konturlarını birkaç dolgu enjeksiyonu ile düzeltmek yeterli gelir. Veya Dolgu’ya ihtiyacı olduğunu düşünen bir hastanın, göz çevresine hafifçe Botox yapmak o sıradaki tüm sorunlarını çözer! Kimisinin ihtiyacı led terapi ve frakseldir. Bazen de sadece etkili bir peeling kürü veya foto rejuvenation ile cildin canlanması hastaları mutlu etmeye yeter..
Estetik merkezlerine bu gibi taleplerle başvuran tüm hastaların amacı “yüzünü gençleştirmek”tir. Onların durumunu tahlil etmek ve tedavi şeklini belirlemek uzmanların sorumluluğudur. Hastayı üzmeden, abartılı külfetlere sokmadan sorunlarını gidermek çok önemlidir. Tabii en isabetli kararları vermek için hem olanakları çok iyi tanımak hem de yaşlanma anatomisini iyi bilmek gerekir. Kozmetik dermatoloji oldukça spesifik bir ihtisas alanı olmasına rağmen bu konuda eğitim veren kurumlar, ne yazık ki son derece sınırlıdır.
Dolgu ile Botox’un farklarına geri dönecek olursak; Dolgu daha eski bir kozmetik uygulamadır,19.yüzyıldan beri yapılmaktadır. Botox çok yeni sayılır. Avrupa ve Amerika’da kozmetik amaçlarla 1991 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Amerikan Sağlık Teşkilatı tarafından onaylanması daha dün sayılır. İnanmayacaksınız ama bu tarih 2002 yılıdır.
Dolgu ile Botox’un kullanım alanları:
Botox’un en etkili olduğu yerler dinamik çizgilerdir. Bu çizgiler genellikle alında, kaşların arasında ve göz kenarlarında ortaya çıkar. Bunların oluşmasında kaş çatmak, gülmek, bilgisayarla çalışma sırasında yapılan mimikler etken olur. Önceleri sadece yorgun olduğunuzda fark edilen hafif çizgiler belirir, bunlar zamanla sabitlenirler sonra derinleşirler…Botox bazı mimikleri kısıtlayarak, kırışıkların oluşmasını veya ilerlemesini durdurur. Birçok vakada oluşmuş kırışıklıkları düzeltir. Özellikle alın ve göz çevresindeki çizgilerde çok etkilidir.
Dolgular da yüzü gençleştirirler ama sistemi farklıdır. Bunlar çöküntüye uğrayan, büzülen, cilt altındaki dokuları azalan yerleri dolgunlaştırmak için kullanılır. Yanak ve dudaklarda mükemmel sonuç verirler.
Sonuçta Dolgu ile Botox farklı kozmetik sorunlar için kullanılırlar. İkisini karşılaştıracak olursak, şöyle bir liste yapabiliriz:
Botox:
▪ Çatık kaşları düzeltir▪ Alındaki yatay çizgileri hafifletir
▪ Kaşların yukarı kalkmasını sağlar
▪ Böylece göz kapakları açılır ve gerilir
▪ Göz altındaki torbaları azaltır
▪ Kaz ayağı denilen göz kenarındaki kırışıklıkları düzeltir
▪ Boyundaki çizgilere uygulanabilir
▪ Dudak üstünde oluşan dikey çizgilerin bazılarında kullanılabilir▪ Dudak kenarlarından çeneye doğru inen (marionette) çizgilerde bazen Botox uygulanır.
▪ Çenede olabilecek çukurlukları gidermekte yararlı olur
▪ Veya sert çene çizgilerini düzeltmekte kullanılır.
▪ Dekolte (göğüsteki) çizgileri gerginleştirir
Kozmetik sayılmadığı için yukarıdaki listeye koymadıysam da, Botox aşırı terlemeyi önler ve migren ağrılarını da giderir. Gördüğünüz gibi, Botox’un itibarı boşuna değildir. Ancak gülme çizgileri denilen nasolabial çizgilerde, dudaklarda, yanaklarda ve elmacık kemiklerinde yardımcı olamaz. Ufalan, aşağı sarkan dudakları güzelleştiremez, çöken avurtları dolgunlaştıramaz. Bu konularda, en becerikli kozmetik Dolgu’dur! Dolgular ise düşen kaşları, her tebessümde yeniden kasılan kaz ayaklarını düzeltemez…
Dolgular:
▪ Bazı tipteki çatık kaşları düzeltir▪ Alındaki yatay çizgileri hafifletir
▪ Dudakların kontürlerini düzgünleştirir ve kalınlaştırır▪ Yanakları dolgunlaştırır
▪ Elmacık kemiklerini belirginleştirir▪ Burundan dudakların kenarlarına doğru uzanan gülme çizgilerinin (nasolabial çizgiler) giderilmesini sağlar
▪ Dudakların üzerinde oluşan ve sigara çizgileri olarak bilinen ince dikey çizgileri düzeltir.
▪ Dudak kenarlarından çeneye doğru inen ( marionette) çizgileri giderir
▪ Zamanla şeklini kaybeden ve küçülen çene kontürünü düzeltir
▪ Çenede meydana gelen çöküntüleri giderir
▪ Çukur yara izlerinin derinliğini azaltır
▪ Göz altındaki morlukları, çukurları hafifletir
Gördüğünüz gibi, Dolgular da Botox’un yaptığı bazı şeyleri yapar; örneğin bazı tipteki çatık kaşları düzeltir, alındaki yatay çizgileri hafifletir ama mimikleri durduramadığı için onların yeniden oluşmasını engelleyemez. Sonuçta ikisinin avantajları farklıdır.
Dr. Yasemin F. Amato
NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.
.jpg)
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder