15 Şubat 2008 Cuma

İstenmeyen kıllara elveda..

KALICI EPİLASYON

Kadın–erkek hepimiz fazla tüylerimizden kurtulmaya çalışırız. Özellikle bizim toplumumuzda, bu alışkanlık hem güzelliğin hem de temizliğin ön koşulu sayılır. Hele kadınsı güzelliğin kıllarla bağdaşması bize çok uzaktır. Bu nedenle estetik salonlarına gidenlerin büyük çoğunluğu kalıcı epilasyon talep edenlerden oluşur.

Buna rağmen, deneyimli doktorlar kalıcı epilasyon isteyenleri sorgusuz sualsiz, plansız programsız tedaviye almazlar. Çünkü kıllanma oldukça karmaşık bir sistemin ürünüdür. Estetik kaygılar bir yana, gerçekten tıbbi teşhis ve çok yönlü tedavi gerektirebilen, ciddi kıllanma vakalarına sıklıkla rastlarız.

Bir insanda aşırı kıllanma görüldüğü zaman, nedenlerinin titizlikle araştırılması gerekir. Örneğin hamilelikte, hormon bozukluklarında ve kortizon tedavileri sırasında veya bazı ilaçların yan etkisiyle vücutta tüylenme artabilir. Bu gibi geçici durumlarda hormonal dengesizliğin tedavi edilmesi, sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırabilir ve kalıcı epilasyona gereksinimi azaltabilir. Çoğu zaman ilaçların kesilmesinden sonra her şey normale döner. Ancak uzun süreli kortizon tedavilerinde kıllanma bazen çok rahatsız edici boyutlara varabilir. Böyle durumlarda bir yandan epilasyona devam etmeyi düşünebiliriz.

ELVEDA KILLAR!

Kalıcı epilasyon, kılları kökleriyle birlikte yok eden bir tedavidir. Başarılı bir epilasyonla yok edilen kıllar, bir daha geri dönmemek üzere yaşamınızdan silinirler. Bu tedavi iğneli-elektrikli epilasyon tekniğinin icadı ile başlamıştır ve zamanında “Altın tedavi” adını almıştır. İğneli-elektrikli epilasyon, 1848 yılından 1995 yılına kadar kalıcı epilasyon için biricik yöntem olarak yerini korumuştur. Ta ki, 1995 yılından sonra Foto ve Lazer, ardından radyo frekansı gibi ışık teknolojileri, estetikte yepyeni ufuklar açıncaya kadar...

KALICI EPİLASYON TIBBİ BİR İŞLEMDİR
Kalıcı epilasyon kozmetik nedenlerle talep edilse de, tam anlamıyla tıbbi bir işlemdir. Bağışıklık sisteminde sorun olan kişilere, kalbinde pil taşıyanlara ve ağır şeker hastalarına uygulanmaz.
Kalıcı epilasyon çok iyi bir eğitim ve deneyim gerektirir. Uygulamayı yapan estetisyenin; tüylerin karakterini, anatomisini ve fizyolojisini ayrıca kullandığı tekniği iyi tanıması gerekir.

 Elektrikli epilasyonda seçilecek iğne kalınlığı, işlem derinliği, verilecek akım miktarı ve süresi çok önemlidir.
 Işıklı epilasyonda da (Lazer ve Foto) kıl derinliği, ışık şiddetinin ayarlanması, cildin kalınlığı, nemi, kılın rengi çok önemlidir.
 Işıklı epilasyonda güneşe karşı önlem alınmadığı takdirde veya deri uygun şekilde soğutulmazsa, ciltte lekeler oluşabilir.

İğneli veya ışıklı epilasyon görünen tüm tüylere uygulanır. Ama bu kılların sadece aktif dönemde olanları epilasyondan tam olarak etkilenirler, yani bir daha çıkmazlar. Epilasyon yapan kişinin elinde tüylerin hangi dönemde olduğunu gösteren bir sihirli değnek yoktur. Bu nedenle işlemi görünen tüm tüylere uygulamak zorundadır. Pasif dönemde olan tüyler ileride yeniden aktif döneme geçecek “ben yine geldim, benimle başa çıkmak zordur” diyecektir. Seansların tekrarlanma nedeni tam olarak budur.

İĞNELİ EPİLASYON
İğneli epilasyon kıl foliküllerinin elektrik akımı ile yok edilmesidir. Uygulamayı yapan estetisyen tüyün çıktığı gözeneğe ince bir iğne ile girer ve düşük güçte elektrik akımı verir. Bu elektrik akımı ısıya dönüşerek kıl folikülünü zayıflatır. Bu durumda kıl, köküyle birlikte kolayca yuvasından sıyrılır ve cımbızla çekilir.

İğneli epilasyonun başarılı olması için, iğnenin doğru noktaya girmesi, akım miktarı ve süresinin ne fazla, ne eksik tam dozunda olması gerekir. Elektroliz, Blend ve Termoliz gibi çeşitli iğneli epilasyon teknikleri vardır.

 Elektroliz çok emin bir yöntemdir. Acısı da gayet hafiftir. Ancak uygulaması uzun sürdüğü için genelde tercih edilmez.
 Termoliz tekniğinde, yüksek frekanslı elektrik akımı verilir. İğnenin etrafında yüksek ısı oluşur ve kıl folikülü yanar. Bu yöntemle hızlı ve kesin sonuç alınır ama nispeten ağrılıdır. Dikkatli davranılmazsa yanık ve iz oluşması mümkündür.
 Blend, adı üstünde karışık akımdır. Bir yandan elektroliz tekniğinde olduğu gibi zayıf ve kesintisiz akım verilirken, bir yandan da yüksek frekans verilir. Böylece elektroliz kadar yavaş olmayan, termoliz kadar da acılı olmayan bir epilasyon yöntemi elde edilir. Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde genellikle blend uygulanır.

IŞIKLI EPİLASYON

Işıklı epilasyon sanatı, ciltteki diğer melanin pigmentlerine zarar vermeksizin, tüylerin gövde ve bulbusunda bulunan melanin pigmentinde yeter derecede ısı oluşturarak, kıl köklerini etkisizleştirmektir.

Başlıca ışıklı epilasyon çeşitleri, Lazer ve Foto (I.P.L) sistemleridir. Foto ve Lazer cihazları arasında önemli farklar vardır. Buna rağmen her ikisinin de insan derisindeki biyolojik etkileri birbirine benzer. Bu nedenle gerek Türkiye’ de ve gerekse diğer ülkelerde bu teknoloji, Foto-Lazer (I.P.L) olarak adlandırılır. Ancak FOTO I.P.L sistemleri gözün ışıktan korunması açısından çok daha güvenlidir.

 Işıklı epilasyon en iyi sonucu, beyaz ten ve koyu renkli tüylerde verir. Işık beyaz tende fazla kayba uğramadan ilerlerken, siyah tüylerde yüksek ısı oluşur.
 Esmer ciltlerde, cildin ışığı tutma (soğurma) miktarı fazla olacağı için, ışığın dozunu azaltmak veya cildin yüzeyini daha dikkatli soğutmak gerekebilir.

Gerekli ve yeterli ışık miktarı, derinin rengine göre değiştiği için doğru süre ve gücün ayarlanması her zaman kolay olmayabilir. En pratik yol, her vakada düşük dozla deneme atışı yaparken, eldeki cımbızla etkisini kontrol etmek ve kıl köklerinin sıyrılarak gelmeye başladığı ana kadar, dozu aşamalı olarak arttırmaktır. Kıl kökleri rahatça ve acıtmadan cımbıza geldiği zaman, doğru dozun bulunduğu anlaşılır.

İNCE VE SOLUK TÜYLER NE OLACAK?

Lazer veya Foto gibi ışıklı epilasyon sistemlerinin tümü, ışığın kıl içindeki melanin ( renk pigmentleri) tarafından emilmesine dayanır. Oysa ayva tüylerinde ve beyaz kıllarda melanin ya yoktur yada azdır. Son zamanlara kadar, iğneli epilasyon dışında hiçbir yöntem bu kıllara tam bir çözüm getiremiyordu. Ama artık Lazer ve foto cihazlarına ilave edilebilen radyofrekansı başlıkları ile daha açık renkli kılların epilasyonu yapılabiliyor. Özellikle yüzlerimizdeki tüyleri iz bırakmadan yok etmek için bu çok önemli bir gelişmedir.

TERCİH SİZİN

Hangi tekniğin daha iyi olacağını soracak olursanız; Foto epilasyon cihazlarının cilde temas ettiği alan genellikle Lazerlerden daha fazladır. Bir atımda pek çok lazer cihazından daha fazla tüyü yok eder. İğneli epilasyon ise kıllar üzerinde tek tek uygulanır. Dolayısı ile Foto cihazları aynı sürede çok daha fazla alanı tarar. Bu da daha hızlı epilasyon anlamına gelir. Ayrıca Lazer gözler için tehlikeliyken, Foto epilasyon uygulamasında özel bir gözlük bile şart değildir.

Kalıcı epilasyon birçok insan için son derece önemli bir konudur. Tüm estetik merkezleri epilasyon isteyen hastalarla dolup taşıyor ancak ne yazık ki, bu konuda yeterli eğitim veren kurumların sayısı inanılmayacak kadar az. Bu nedenle, epilasyon yaptırmayı düşünüyorsanız, size çok seçici olmanızı tavsiye etmek zorundayım. Sizinle ilgilenecek uzmanı da, uygulamayı yapacak teknisyeni de, kullanılacak tekniği de iyice araştırın.

Dr. Yasemin F. Amato

NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

Hiç yorum yok: