MANİKÜR SAĞLIKLI YAPILMALI..
Manikür yaptırmak bize pek modern, konforlu ve batılı bir şey gibi gelir. Oysa Avrupa’da kadınlar ve erkekler manikür için nadiren kuaföre giderler. Manikür ve pedikürlerini genellikle kendileri yaparlar..
Kuşkusuz ellerimiz ve tırnaklarız her an göz önündedir. Onların daima bakımlı olmalarını isteriz. Birçoğumuz profesyonel manikürcülere gideriz. Ellerimizin pırıl pırıl mermer gibi görünmesini isteriz. Ama bazen de başımıza tatsız şeyler gelir. Tırnaklarınızı cansız zannetmeyin, özellikle tırnak dipleri infeksiyon ve hasarlara gayet açıktır. Ve biz dermatologlar, iyileşmesi gayet uzun süren tırnak hastalıklarıyla çok fazla uğraşmak zorunda kalırız. Manikürden Aids, sarılık, mantar, siğil gibi hastalıklar da bulaşabilirler.
RİSK ALMAYIN
Herkesin kendine ait bir manikür –pedikür takımı olması gerekir. Ve ister kendi kendinize manikür yapın, ister bir salona gidin, daima bu takımı kullanmalısınız. Yani manikür takımınız diş fırçanız kadar size özel olmalıdır. Hatta tırnak kozmetikleriniz, aseton ve ojeleriniz de ayrı, özel olmalıdır.
Tırnak bakımı yaptırdığınız yer bir kuaför salonu veya bir estetik merkezi olabilir. Fiyat tarifesine bakmadan önce, temiz ve steril olmasına dikkat edin. Hele kendi manikür takımınızı kullanmıyorsanız, tüm aletlerin kusursuz bir şekilde dezenfekte edilip edilmediğine bakın. Aletler sterilizatörden sizin önünüzde çıkarılmalı, cihazın ışığı sürekli yanmalıdır.
Tırnak etrafındaki derilerin önceden kremle yumuşatılmasını talep edin. Bu küçücük bir tedbir gibi görünür ama yara ve kesikleri önler. Ayrıca ellerinizi koyduğunuz kaplar da yeni yıkanmış olmalıdır. Ve tabii ki teknisyen de kendi ellerini güzelce yıkamış olmalıdır. Her müşteriden de ellerini suya sokmadan önce sabunlamasını istemesi gerekir. Her manikürde temiz havlu, tırnak fırçaları, ayrı törpü kullanılmalıdır.
KENDİ KENDİNİZE MANİKÜR YAPABİLİRSİNİZ
Manikür yaptırmak bize pek modern, konforlu ve batılı bir şey gibi gelir. Oysa Avrupa’da kadınlar manikür için nadiren kuaföre giderler. Genellikle kendileri yaparlar. İsterseniz siz de yapabilirsiniz;
Önce ellerinizi yıkayın ve kurulayın
Tırnaklarınızın üst yüzeyini özel bir kağıt törpü ile hafifçe temizleyin. Basıncı hiçbir noktada arttırmayın. Özellikle köşeleri inceltmemeye dikkat edin. Yoksa tırnaklarınız kolayca kırılır.
Tırnaklarınıza törpü ile şekil verin. Oval biçim kullanışlı ve güzeldir ama siz yine de kendi el ve parmak yapınıza en uygun şekli uygulayın
Ellerinizi önce seyredin, sonra da bir beze sürterek kontrol edin. Tırnaklarınız takılıyorsa, törpü ile biraz rötuş yapın.
Tırnakları nemlendiren, peeling yaparak üst yüzeyini törpüleyen ve derilerin kolayca geri itilmesini sağlayan özel kremlerden bulabilirseniz işiz gayet kolay olur.
Öyle bir ürününüz yoksa, tırnak dibindeki derilere yumuşatıcı sürün ve bir iki dakika bekleyin.
Sonra ellerinizi ılık suya batırın. Birkaç dakika daha bekleyin.
Deriler yumuşamış ise onları geriye itin. Tabii nazikçe.
Şeytan tırnakları varsa onları kesin.
Ellerinize krem sürün ve güzelce masaj yapın. Bir elinizin ayasını diğer elin başparmağı ile ovalayın. Bu işlem kan dolaşımını uyarır.
Şimdi sıra diğer elinize geldi. Aynı özenle ona da manikür yapın.
İşiniz bitince, tüm aletlerinizi alkolle temizleyin, kurulayın ve saklayın.
OJE RENGİ NASIL SEÇİLMELİ?
Oje rengi ellerin ifadesini ve biçimini değiştirir. Her şeyden önce cilt tonuna, tırnak yapısına, uzunluğuna göre bir seçim yapmalıyız.
Örneğin kısa tırnaklara kırmızı oje yakışmaz.
Elinizin cilt rengi sarı ise, turuncu oje tonlarından uzak durmak gerekir. Pembe tonlarını tercih ederseniz tırnaklarınız ve elleriniz çok daha güzel görünür.
Cildiniz beyaz veya pembe ise, her rengi özgürce kullanabilirsiniz.
Lekeli bir el cildine sahipseniz, mümkün olduğu kadar doğal renk tonlarını tercih edin ki, lekeler göze batmasın.
Tırnaklarınız biçimsiz ise veya üzerinde çizgiler oluşmuş ise, sedefli oje ile sorunları kamufle edebilirsiniz.
Tabii her şey bundan ibaret değildir; giysiniz, rujunuz, makyajınız ve ojeniz birbiri ile uyumlu olmalıdır.
OJE SÜRERKEN
Oje sürmeden önce, bir kulak temizleme çubuğunu hafifçe asetona batırıp tırnaklarınızı son bir defa iyice temizleyin. Sonra fırçanıza gayet az bir oje alıp, tırnağın orta hattına bir defada sürün. Tabii fırçayı tırnak diplerine değdirmemelisiniz. Sonra sağına ve soluna sürün. 2. katı sürmeden önce kurumasını bekleyin. Son olarak da renksiz cila sürün. Bu son kat sadece manikürünüzü değil, tırnaklarınızı da korur.
OJELERLE İLGİLİ BİRKAÇ İPUCU:
1. Ojeleriniz çabucak kuruyup kalınlaşıyorsa onları buzdolabında saklamanızı tavsiye ederim.
2. Ojeniz kalınlaşmış ise, içine inceltici veya renksiz cila ekleyebilirsiniz.
3. Asetondan uzak durun. Ojeyi de bozar, tırnaklarınızı da.
4. En sevdiğiniz ojenin kapağı yapışmaya mı başladı? Bunu önlemek için kapağın içine hafifçe vazelin sürün.
5. Ojeniz deriye yakın kısımdan soyulmaya mı başlıyor? O halde tırnak yüzeyini törpülerken derisine yakın kısmını atlamamaya daha fazla dikkat edin.
6. Ojeniz tırnak uçlarında bozulmaya, kabuklanmaya ve dökülmeye başlıyorsa; Ojenizi muhtemelen kalın sürüyorsunuz ve tırnak uçlarında biriktiğini fark etmiyorsunuz. Bunlara dikkat edin bir de ilk kat tamamen kurumadan ikinci katı sürmeyin.
7. Ojeyi çok ince bir tabaka halinde sürmek önemlidir. Hem daha pürüzsüz görünür, hem tırnakları daha iyi korur, hem de daha dayanıklı olur.
8. Baloncuklar da ayrı bir sorundur. .Önlemek için, ojeyi kullanmadan önce iki avucunuzun içine alıp adamakıllı evirip çevirin. Şişeyi sallarsanız hava kabarcıkları oluşur.
TIRNAKLARINIZI HASTALIKTAN KORUYUN
Bazı insanların tırnakları sık sık kırılır. Bunun nedenleri arasında; periferik dolaşım bozukluğu, demir eksikliği veya bazı ilaçların yan etkileri sayılabilir. Menapoz ve tiroid hormonu sorunları, tırnakların hem uzamasını güçleştirir hem de üzerinde beyaz dikey çizgiler oluşmasına yol açar. Öte yandan ellerin suda fazla tutulması, kimyasal maddelerle temas etmesi, tırnakları kurutur ve kolayca çatlayıp kırılmasına neden olur. Yazının başında da belirttiğim gibi, tırnaklar ile tırnak dipleri enfeksiyon ve hasarlara oldukça açıktırlar. Tırnaklarınız kırılıyorsa, gevşiyorsa, rengi değişiyorsa, donuksa, anormal derecede kalınlaşmışsa, sorun fazla ilerlemeden bir dermatoloğa (cilt doktoruna) danışmanız gerekir.
ELLERİNİZE İYİ BAKIN
İş yaparken eldiven kullanmayı ihmal etmeyin. Eldiven elleri ve tırnakları korur, onların kurumasına yahut kırılmasına engel olur, ayrıca birçok cilt ve tırnak hastalığını önler.
Ellerinizi yıkadıktan sonra krem sürmeye özen gösterin. Tırnak diplerinizi de her fırsatta nemlendirin. Böylece onların kırılmasını, soyulmasını, yıpranmasını engellemiş olursunuz.
Tırnaklarınız soyulursa, limon ve gliserinle bir karışım hazırlayıp, geceleri parmak uçlarına sürün.
Yazın sokağa çıkarken, ellerinize güneşten koruyucu bir krem sürün. Deride oluşan yırtıkları, tırnak batmalarını en kısa sürede tedavi edin. Sorun varsa, antibakteriel kremler yada solüsyonlar kullanın. Bunlar her eczanede bulunan ilaçlardır...
Dr. Yasemin F. Amato
Manikür yaptırmak bize pek modern, konforlu ve batılı bir şey gibi gelir. Oysa Avrupa’da kadınlar ve erkekler manikür için nadiren kuaföre giderler. Manikür ve pedikürlerini genellikle kendileri yaparlar..
Kuşkusuz ellerimiz ve tırnaklarız her an göz önündedir. Onların daima bakımlı olmalarını isteriz. Birçoğumuz profesyonel manikürcülere gideriz. Ellerimizin pırıl pırıl mermer gibi görünmesini isteriz. Ama bazen de başımıza tatsız şeyler gelir. Tırnaklarınızı cansız zannetmeyin, özellikle tırnak dipleri infeksiyon ve hasarlara gayet açıktır. Ve biz dermatologlar, iyileşmesi gayet uzun süren tırnak hastalıklarıyla çok fazla uğraşmak zorunda kalırız. Manikürden Aids, sarılık, mantar, siğil gibi hastalıklar da bulaşabilirler.RİSK ALMAYIN
Herkesin kendine ait bir manikür –pedikür takımı olması gerekir. Ve ister kendi kendinize manikür yapın, ister bir salona gidin, daima bu takımı kullanmalısınız. Yani manikür takımınız diş fırçanız kadar size özel olmalıdır. Hatta tırnak kozmetikleriniz, aseton ve ojeleriniz de ayrı, özel olmalıdır.Tırnak bakımı yaptırdığınız yer bir kuaför salonu veya bir estetik merkezi olabilir. Fiyat tarifesine bakmadan önce, temiz ve steril olmasına dikkat edin. Hele kendi manikür takımınızı kullanmıyorsanız, tüm aletlerin kusursuz bir şekilde dezenfekte edilip edilmediğine bakın. Aletler sterilizatörden sizin önünüzde çıkarılmalı, cihazın ışığı sürekli yanmalıdır.
Tırnak etrafındaki derilerin önceden kremle yumuşatılmasını talep edin. Bu küçücük bir tedbir gibi görünür ama yara ve kesikleri önler. Ayrıca ellerinizi koyduğunuz kaplar da yeni yıkanmış olmalıdır. Ve tabii ki teknisyen de kendi ellerini güzelce yıkamış olmalıdır. Her müşteriden de ellerini suya sokmadan önce sabunlamasını istemesi gerekir. Her manikürde temiz havlu, tırnak fırçaları, ayrı törpü kullanılmalıdır.
KENDİ KENDİNİZE MANİKÜR YAPABİLİRSİNİZ
Manikür yaptırmak bize pek modern, konforlu ve batılı bir şey gibi gelir. Oysa Avrupa’da kadınlar manikür için nadiren kuaföre giderler. Genellikle kendileri yaparlar. İsterseniz siz de yapabilirsiniz;
Önce ellerinizi yıkayın ve kurulayın
Tırnaklarınızın üst yüzeyini özel bir kağıt törpü ile hafifçe temizleyin. Basıncı hiçbir noktada arttırmayın. Özellikle köşeleri inceltmemeye dikkat edin. Yoksa tırnaklarınız kolayca kırılır.
Tırnaklarınıza törpü ile şekil verin. Oval biçim kullanışlı ve güzeldir ama siz yine de kendi el ve parmak yapınıza en uygun şekli uygulayın
Ellerinizi önce seyredin, sonra da bir beze sürterek kontrol edin. Tırnaklarınız takılıyorsa, törpü ile biraz rötuş yapın.
Tırnakları nemlendiren, peeling yaparak üst yüzeyini törpüleyen ve derilerin kolayca geri itilmesini sağlayan özel kremlerden bulabilirseniz işiz gayet kolay olur.
Öyle bir ürününüz yoksa, tırnak dibindeki derilere yumuşatıcı sürün ve bir iki dakika bekleyin.
Sonra ellerinizi ılık suya batırın. Birkaç dakika daha bekleyin.
Deriler yumuşamış ise onları geriye itin. Tabii nazikçe.
Şeytan tırnakları varsa onları kesin.
Ellerinize krem sürün ve güzelce masaj yapın. Bir elinizin ayasını diğer elin başparmağı ile ovalayın. Bu işlem kan dolaşımını uyarır.
Şimdi sıra diğer elinize geldi. Aynı özenle ona da manikür yapın.
İşiniz bitince, tüm aletlerinizi alkolle temizleyin, kurulayın ve saklayın.
OJE RENGİ NASIL SEÇİLMELİ?
Oje rengi ellerin ifadesini ve biçimini değiştirir. Her şeyden önce cilt tonuna, tırnak yapısına, uzunluğuna göre bir seçim yapmalıyız. Örneğin kısa tırnaklara kırmızı oje yakışmaz.
Elinizin cilt rengi sarı ise, turuncu oje tonlarından uzak durmak gerekir. Pembe tonlarını tercih ederseniz tırnaklarınız ve elleriniz çok daha güzel görünür.
Cildiniz beyaz veya pembe ise, her rengi özgürce kullanabilirsiniz.
Lekeli bir el cildine sahipseniz, mümkün olduğu kadar doğal renk tonlarını tercih edin ki, lekeler göze batmasın.
Tırnaklarınız biçimsiz ise veya üzerinde çizgiler oluşmuş ise, sedefli oje ile sorunları kamufle edebilirsiniz.
Tabii her şey bundan ibaret değildir; giysiniz, rujunuz, makyajınız ve ojeniz birbiri ile uyumlu olmalıdır.
OJE SÜRERKEN
Oje sürmeden önce, bir kulak temizleme çubuğunu hafifçe asetona batırıp tırnaklarınızı son bir defa iyice temizleyin. Sonra fırçanıza gayet az bir oje alıp, tırnağın orta hattına bir defada sürün. Tabii fırçayı tırnak diplerine değdirmemelisiniz. Sonra sağına ve soluna sürün. 2. katı sürmeden önce kurumasını bekleyin. Son olarak da renksiz cila sürün. Bu son kat sadece manikürünüzü değil, tırnaklarınızı da korur.
OJELERLE İLGİLİ BİRKAÇ İPUCU:
1. Ojeleriniz çabucak kuruyup kalınlaşıyorsa onları buzdolabında saklamanızı tavsiye ederim.
2. Ojeniz kalınlaşmış ise, içine inceltici veya renksiz cila ekleyebilirsiniz.
3. Asetondan uzak durun. Ojeyi de bozar, tırnaklarınızı da.
4. En sevdiğiniz ojenin kapağı yapışmaya mı başladı? Bunu önlemek için kapağın içine hafifçe vazelin sürün.
5. Ojeniz deriye yakın kısımdan soyulmaya mı başlıyor? O halde tırnak yüzeyini törpülerken derisine yakın kısmını atlamamaya daha fazla dikkat edin.
6. Ojeniz tırnak uçlarında bozulmaya, kabuklanmaya ve dökülmeye başlıyorsa; Ojenizi muhtemelen kalın sürüyorsunuz ve tırnak uçlarında biriktiğini fark etmiyorsunuz. Bunlara dikkat edin bir de ilk kat tamamen kurumadan ikinci katı sürmeyin.
7. Ojeyi çok ince bir tabaka halinde sürmek önemlidir. Hem daha pürüzsüz görünür, hem tırnakları daha iyi korur, hem de daha dayanıklı olur.
8. Baloncuklar da ayrı bir sorundur. .Önlemek için, ojeyi kullanmadan önce iki avucunuzun içine alıp adamakıllı evirip çevirin. Şişeyi sallarsanız hava kabarcıkları oluşur.
TIRNAKLARINIZI HASTALIKTAN KORUYUN
Bazı insanların tırnakları sık sık kırılır. Bunun nedenleri arasında; periferik dolaşım bozukluğu, demir eksikliği veya bazı ilaçların yan etkileri sayılabilir. Menapoz ve tiroid hormonu sorunları, tırnakların hem uzamasını güçleştirir hem de üzerinde beyaz dikey çizgiler oluşmasına yol açar. Öte yandan ellerin suda fazla tutulması, kimyasal maddelerle temas etmesi, tırnakları kurutur ve kolayca çatlayıp kırılmasına neden olur. Yazının başında da belirttiğim gibi, tırnaklar ile tırnak dipleri enfeksiyon ve hasarlara oldukça açıktırlar. Tırnaklarınız kırılıyorsa, gevşiyorsa, rengi değişiyorsa, donuksa, anormal derecede kalınlaşmışsa, sorun fazla ilerlemeden bir dermatoloğa (cilt doktoruna) danışmanız gerekir.
ELLERİNİZE İYİ BAKIN
İş yaparken eldiven kullanmayı ihmal etmeyin. Eldiven elleri ve tırnakları korur, onların kurumasına yahut kırılmasına engel olur, ayrıca birçok cilt ve tırnak hastalığını önler.
Ellerinizi yıkadıktan sonra krem sürmeye özen gösterin. Tırnak diplerinizi de her fırsatta nemlendirin. Böylece onların kırılmasını, soyulmasını, yıpranmasını engellemiş olursunuz.
Tırnaklarınız soyulursa, limon ve gliserinle bir karışım hazırlayıp, geceleri parmak uçlarına sürün.
Yazın sokağa çıkarken, ellerinize güneşten koruyucu bir krem sürün. Deride oluşan yırtıkları, tırnak batmalarını en kısa sürede tedavi edin. Sorun varsa, antibakteriel kremler yada solüsyonlar kullanın. Bunlar her eczanede bulunan ilaçlardır...
Dr. Yasemin F. Amato
NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.
.jpg)
.jpg)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder