18 Nisan 2008 Cuma

Kimyasal peeling hakkında

Peeling nedir?

Peeling, cilt yüzeyinin uyarılmasıdır. Bu suretle cildin ölü tabakası atılır, alt derideki kan dolaşımı, hücre üretimi ve kollajen doku canlanır. Cildin düzeltilmesi söz konusu olduğunda en temel yöntemlerin başında “Peeling” gelir. Kırışıklar, akneler, iz ve leke tedavilerinin tümünde, çeşitli peeling yöntemleri kullanılır. Tüm çeşitlerinin ortak noktası, cilt yüzeyinin yani üst derinin kontrollü bir şekilde soyulmasıdır.

Uyarılmaya, soyulmaya, yeni dokular oluşmaya başladıktan sonra, cilt daha parlak ve düzgün görünmeye başlar. Düzenli uygulama ile ince çizgi ve kırışıklıklar giderilebilir, cilt tonu ve yapısı gelişme gösterir, güneş hasarları sonucunda oluşan lekeler yani pigment düzensizlikleri iyileştirilebilir , kabalaşan deriler incelir ve sivilce izleri tedavi edilebilir. Hastalar birkaç peeling’den sonra, ciltlerinde canlanma ve ince çizgilerde hafifleme olduğunu fark ederler.

Peeling çeşitleri
Nemlendiricinizi alırken, hoş renkli tüpler ve şık kavanozlar içinde, size yüz maskeleri veya peeling malzemeleri de almanızı önerirler. Bunlar haftada bir gün, kendi kendinize evde uygulayacağınız maskeler gibidir. Usulüne uygun olarak kullanırsanız, cildinize yararlı olurlar. Ancak profesyonel peeling’ler bu kadar basit değildir. Dünyada kaç insan varsa o kadar çeşitli cilt vakası olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle, her ihtiyaca uygun ve ayrıca her bütçeye uygun, farklı peeling tedavileri uygulanır . Bunlar kimyasal maddeler olabileceği gibi mekanik uygulamalar veya ışık teknolojisi ile yapılan Lazer tedavileri de olabilir. Her birinin yeri ayrıdır ve farklı ihtiyaçlara cevap verirler.

Sayısız çeşidi olmakla birlikte, esas olarak üç çeşit peeling tekniği uygulanır:

 Kimyasal peeling
 Mekanik peeling
 Lazer peeling

Bir bakıma, hepsi aynı işi yapar; üst deriyi uyarır, soyar ve altından taze bir derinin çıkmasını sağlar. Dermatologlar arzulanan cilt kalitesine ulaşmak için, hastanın sosyal yaşantısını ve komplikasyon potansiyelini göz önüne alırlar ve peeling tekniğini de, ajanlarını da ona göre seçerler.

Çok yüzeysel peelingler üst deride, “stratum korneum” denilen tabakayı etkilerken; yüzeysel peelingler epidermise; orta derinlikteki peelingler, alt derideki “papiler dermis”e ve derin peelingler, daha aşağılara inerek “ retiküler dermis”e ulaşırlar.

KİMYASAL PEELING
Kimyasal peeling, dermatolojide 60 yıl önce Triklorasetikasit (TCA) in kullanımı ile başlamıştır. Bu ürünler 60 yıl boyunca devamlı geliştirilmiştir. Günümüzde çok çeşitli kimyasal peeling ajanları kullanılmaktadır.

Çok yüzeysel kimyasal peeling ajanları:

Bunlar genellikle, Alfa hidroksit asitler, Beta hidroksi asitler, Salisilik asit (Beta peel olarak da bilinir), Glukonakton ve TCA’nın %10 konsantrasyonlarını içerir.

Daha şematik olarak ifade edecek olursak, çok yüzeysel peelingler için esas olarak dört çeşit ajan kullanılır. Bunlar;

 Alfa hidroksi - Beta hidroksi ve Poli hidroksi asitler,
 TCA’nın %10’dan daha düşük konsantrasyonlarıdır.

YÜZEYSEL KiMYASAL PEELING
Hafif ve yüzeysel peeling, hemen her cilt tipinde iyi sonuçlar verir. Komplikasyon riski çok sınırlıdır, maliyeti de uygundur. Güzellik merkezlerinde rahatlıkla uygulanabilir. Ayrıca tedavi süresince hastanın normal yaşantısı devam eder. Bu nedenle günümüzde en çok kullanılan ve tercih edilen yöntem, hafif ve yüzeysel peelinglerdir . Bu peeling ajanlarının en önde gelenleri; Alfa hidroksi asitler, özellikle de Glikolik asit’tir.

Peeling kelimesi soymak anlamına gelse de, yüzeysel uygulamalardan sonra, gözle görülür bir değişiklik veya tahriş oluşmaz. Bu tür peelingler, cildi birkaç haftadan birkaç aya kadar uzanan bir süre içinde düzeltirler. Cilde daha taze bir görünüm ve pırıltı verirler. Ancak güneşten çok hasar görmüş ya da kırışmış ciltlerin düzelmesi daha uzun bir süreyi gerektirir.

Profesyonel peelingler evde kullanılabilen asitli bir kremle desteklendiğinde daha başarılı sonuçlar ortaya çıkar. Klinikteki tedavi başlatılmadan genellikle bir hafta önce, hastalara, evlerinde % 10’luk glikolik asit kremlerini kullanmaları önerilir. Bu hazırlık cildi glikolik asitlere alıştırır . Böylece klinikte daha yüksek dozların uygulanması mümkün olur. Bu şekilde yürütülen çok yönlü bir tedavi daha etkili sonuçlar alınmasını sağlar.

GLİKOLİK ASİT PEELING
Yavaş, sürekli ama sizi üzmeden ve yormadan...

Meyve asitleri olan bütün AHA’lar (Alfa hidroksi asit) , hafiften orta derinliğe kadar peelingler için kullanılır. AHA’ların avantajları saymakla bitmez. Bu ürünler hakkında, “Hidroksi Asitler” bölümünde oldukça geniş bilgi bulabilirsiniz. Her şeyden önce toksik değildirler. Nadiren bir yan etkisi görülecek olursa, tedavi bırakıldıktan sonra, kısa sürede kaybolur. Tedavi süresi içinde hastanın günlük yaşamını değiştirmesini gerektirmez. O kadar ki, Glikolik asit peelingleri , “ öğle tatili peelingleri” veya “mini peeling” ler olarak ün salmıştır. Bu asitler, daha ziyade hafif yüzeysel peelingler için kullanılır. Özellikle Glikolik asit, son derece popüler olmuş ve tüm kozmetik malzemeler arasında adeta tahta kurulmuştur.

Glikolik asit peelingleri; bütün cilt tiplerinde, erkek veya kadınlarda, yaşlı ve gençlerde rahatlıkla uygulanır. Tedaviye başlayan hastalar birkaç hafta sonra, deri yüzeyinde bir farklılık, pigmentlerde düzelme, akne papüllerinde iyileşme, kırışıklarda azalma, ince çizgilerde hafifleme olduğunu görürler. Bunların yanı sıra, cildin makyajı rahatça kabul etmeye başladığı da fark edilir.

Doğal olarak, bütün bu iyileşmeler bir haftada olmaz. Glikolik asit de, diğer AHA’lar da uzun süreli yumuşak tedavilerdir. Düzelmenin ilk belirtileri kendini birkaç hafta içinde gösterir ama esaslı değişimler ancak altıncı aydan sonra meydana gelir.

Glikolik asit peelingleri, yüzü daha etkili bir ölçüde gençleştirmeye ihtiyacı olan hastalar için, risksiz bir başlangıç olabilir. Bu yumuşak peelingler, hastayı yaşlanmayı önleyici diğer işlemlerle tanıştıran, bir geçiş rolü de oynayabilir. Glikolik asitlerle alınan olumlu sonuçlardan sonra, hastalar genellikle gençleşme amacıyla daha ileri işlemlere, örneğin

GÜNEŞ SORUNU
Tüm orta dereceli peelinglerde en az 2-3 ay süre ile güneşten dikkatle korunmak gerekir.

Kime, hangi yöntem ?
Hidroksi asitlerle yapılan hafif peelingler çok güvenli olsa da, hastalar kimi zaman bu uzun süreli tedavileri tercih etmez. Ağır peelingler; Fenol ve Lazer ise , anestezi ve yüksek maliyet gibi külfetler getirir. Ayrıca insanın uzun süre sosyal yaşamından özveride bulunmasını ve altı ay süreyle de güneşten korunmasını gerektirir. Üstelik kimi zaman, uygulanan işlemin etkisine göre yanıklar ya da ciltte lekeler oluşması gibi bazı riskler taşıyabilir.

Hastanın zamanı ve sabrı varsa, yavaş peelingler önerilir. Hasta uzaktan geliyorsa, zamanı ve sabrı yoksa, hızlı peeling uygulamak zorunlu olur.

Cilt rengi faktör
Esmer hastalarda daha yavaş peelinglerin tercih edilmesi gerekir. Cilt rengi ne kadar koyu olursa, leke kalması riski o oranda artar. Sarışın ve beyaz tenli hastalarda daha hızlı peelingler yapılabilir.

Biricik cildinizi ehil ellere teslim edin !
Hafif peeling uygulamaları dahi, iyi eğitim görmüş ve deneyimli kişiler tarafından yapılmalıdır. Basit gibi görülen peeling işlemi bilgi, deneyim, titizlik, dikkat ve süratli uygulamayı gerektirir. Hata yapıldığında tatsız sorunlara yol açabilir.

"Güzel Ol Bugün Yarın ve Daima" adlı kitabımdan alıntıdır

Dr. Yasemin F. Amato

NOT:
Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

Hiç yorum yok: