Televizyonda gösterilen reklâmları “zap” yapıp geçenlerden değilseniz, kozmetik reklamlarını da bilirsiniz. Reklam kuşağında hatırı sayılır bir
yer tutan kozmetik tanıtımları oldukça ilginç..Hatta bunları ana haber bültenlerinde bile görüyoruz. Kozmetik reklamlarının hemen hepsinde, günlük hayatta kullanmadığımız tıbbi terimler, deri veya saç anatomik çizimleri, laboratuar görüntüleri, açıklama yapan beyaz önlüklü doktorlar var. Eczane vitrinlerine asılan büyük afişlerde farklı değil.
KOZMETİKLERDEN BEKLENTİLER DEĞİŞTİ
Süslenmek, kendine bakmak, amatör bir iş olmaktan çıktı artık. Kozmetik bir bilim haline geldi. Sadece boyanmak, sadece güzel kokmak hiç kimseye yeterli gelmiyor. Eskiden bir kozmetik alırken, ambalajından, kokusundan, yumuşak sürümünden veya en fazla markasından etkilenirdik. Artık beklentilerimiz değişti. Kalıcı etkileri olan, cildi geliştiren ürünler kullanmak istiyoruz. Ruj, fondöten, far, göz kalemi, rimel gibi makyaj malzemelerini alırken bile, “içinde güneşten koruyucu var mı, kaç faktör, cildi besliyor mu, anti aging mi, anti alerjik mi” gibi sorulara cevap arıyoruz. Kozmetik mağazalardaki tezgahtarlar sıkı bir eğitim görüyorlar. Raflardaki tüm malzemelerin içindeki katkı maddelerini ve etkilerini bize bir bir anlatıyorlar..
BAKIM ÜRÜNLERİ İLAÇ GİBİ..
Cildin nem dengesini onaran, ince kırışıklıkları gideren, anti alerjik, güneşten koruyucu, akneleri iyileştiren, sellülitleri eriten, çatlakları iyileştiren yada saçları güçlendiren ve dermatolojik olarak test edilmiş olan bu malzemeler, artık kozmetik olmaktan çıktılar. Bu bakım ürünleri adeta ilaç gibi ve onlara kozmetik değil, “cozmecetikal” adı veriliyor.
Cilt yapımıza uygun ürünleri seçebilirsek, cosmecetikal’lar cildimizi korurlar ve yapısını geliştirirler. Güneşten korunmaya, kollajenin artmasına, cildin düzgünleşmesine, gerginlik ve ışıltısına katkıda bulunurlar.
Bu akım, yıllar önce A vitaminli kremler ile başlamıştı. Sonra meyve asitleri (AHA), özellikle C vitamini, ardından E vitamini katkıları, giderek Q-10 ve başka enzimler, soya, hormonlar vs. kremlerimizin içinde yerlerini aldılar. Bunların en önemlisi “ güneşten koruma faktörü”ydü.
NUTRA KOZMETİKLER
Giderek kozmetik kavramı yerini cozmecetikal’a bırakıyor. Birçok ilaç firması ve özellikle beslenme destekleri üreten firmalar kendi kremlerini imal ediyorlar. Vitaminler ve cilt bakım ürünleri, raflarda yan yana duruyorlar. Esasen A-C-E vitaminleri, B6, Omega 3, Q-10, likopen, evening primrose oil, çinko, bakır, krom, demir, selenyum vs. gibi cilt dostu antioksidanlara da nutra-kozmetik deniliyor. Yani güzelleştiren gıdalar…
ÖSTROJEN KREMLERİ
Belirli bir yaştan sonra, en etkili bakım ürünleri, bence östrojen kremleridir. Çünkü cildimizin nem oranı ile kollajen liflerinin yoğunluğu, büyük ölçüde, östrojen ve progesteron hormonlarına bağlıdır. Bu nedenle yaşımız ilerledikçe, cildimizin elastikiyeti azalır, kuruma, kırışma ve sarkma belirtileri baş gösterir. Menapoz sonrasında hormon desteği alan kadınların cildi çok daha genç kalır.
Bu nedenle, bir süredir, kozmetik dünyası östrojen kremleri üretiyor. Östrojenli kremler cildin kuruluğunu azaltıyor, kıllanmayı önlüyor ve özellikle dudak üstündeki kırışıklıkları düzeltiyor. Düzenli kullanılırsa, cildin esnekliğini ve sıkılığını da arttırıyor.
Östrojen kullanmak istemeyenler için en hafif östrojen olarak bilinen estriol kremleri bir başka seçenek oluşturuyor. Estriol yüz cildinde östrojene çok benzer etkiler gösteriyor. Vücuttaki östrojen dengesini de etkilemiyor. Sadece sürüldüğü yerlerdeki dokuları geliştiriyor. Bitkisel ürünlerden vaz geçmeyenler için de, soya fito estrojenleri ile yapılan kremler tavsiye ediliyor.
Hormon kremleri gerçekten çok etkili. Ancak sadece belirli bir yaştan sonra kullanılmalı. Ergenlik çağındaki genç kızlara, hamile kadınlara, erkeklere ve kanser riski taşıyan insanlara verilmiyor.
Dr. Yasemin F. Amato

KOZMETİKLERDEN BEKLENTİLER DEĞİŞTİ
Süslenmek, kendine bakmak, amatör bir iş olmaktan çıktı artık. Kozmetik bir bilim haline geldi. Sadece boyanmak, sadece güzel kokmak hiç kimseye yeterli gelmiyor. Eskiden bir kozmetik alırken, ambalajından, kokusundan, yumuşak sürümünden veya en fazla markasından etkilenirdik. Artık beklentilerimiz değişti. Kalıcı etkileri olan, cildi geliştiren ürünler kullanmak istiyoruz. Ruj, fondöten, far, göz kalemi, rimel gibi makyaj malzemelerini alırken bile, “içinde güneşten koruyucu var mı, kaç faktör, cildi besliyor mu, anti aging mi, anti alerjik mi” gibi sorulara cevap arıyoruz. Kozmetik mağazalardaki tezgahtarlar sıkı bir eğitim görüyorlar. Raflardaki tüm malzemelerin içindeki katkı maddelerini ve etkilerini bize bir bir anlatıyorlar..
BAKIM ÜRÜNLERİ İLAÇ GİBİ..
Cildin nem dengesini onaran, ince kırışıklıkları gideren, anti alerjik, güneşten koruyucu, akneleri iyileştiren, sellülitleri eriten, çatlakları iyileştiren yada saçları güçlendiren ve dermatolojik olarak test edilmiş olan bu malzemeler, artık kozmetik olmaktan çıktılar. Bu bakım ürünleri adeta ilaç gibi ve onlara kozmetik değil, “cozmecetikal” adı veriliyor.
Cilt yapımıza uygun ürünleri seçebilirsek, cosmecetikal’lar cildimizi korurlar ve yapısını geliştirirler. Güneşten korunmaya, kollajenin artmasına, cildin düzgünleşmesine, gerginlik ve ışıltısına katkıda bulunurlar.
Bu akım, yıllar önce A vitaminli kremler ile başlamıştı. Sonra meyve asitleri (AHA), özellikle C vitamini, ardından E vitamini katkıları, giderek Q-10 ve başka enzimler, soya, hormonlar vs. kremlerimizin içinde yerlerini aldılar. Bunların en önemlisi “ güneşten koruma faktörü”ydü.
NUTRA KOZMETİKLER

ÖSTROJEN KREMLERİ
Belirli bir yaştan sonra, en etkili bakım ürünleri, bence östrojen kremleridir. Çünkü cildimizin nem oranı ile kollajen liflerinin yoğunluğu, büyük ölçüde, östrojen ve progesteron hormonlarına bağlıdır. Bu nedenle yaşımız ilerledikçe, cildimizin elastikiyeti azalır, kuruma, kırışma ve sarkma belirtileri baş gösterir. Menapoz sonrasında hormon desteği alan kadınların cildi çok daha genç kalır.
Bu nedenle, bir süredir, kozmetik dünyası östrojen kremleri üretiyor. Östrojenli kremler cildin kuruluğunu azaltıyor, kıllanmayı önlüyor ve özellikle dudak üstündeki kırışıklıkları düzeltiyor. Düzenli kullanılırsa, cildin esnekliğini ve sıkılığını da arttırıyor.
Östrojen kullanmak istemeyenler için en hafif östrojen olarak bilinen estriol kremleri bir başka seçenek oluşturuyor. Estriol yüz cildinde östrojene çok benzer etkiler gösteriyor. Vücuttaki östrojen dengesini de etkilemiyor. Sadece sürüldüğü yerlerdeki dokuları geliştiriyor. Bitkisel ürünlerden vaz geçmeyenler için de, soya fito estrojenleri ile yapılan kremler tavsiye ediliyor.
Hormon kremleri gerçekten çok etkili. Ancak sadece belirli bir yaştan sonra kullanılmalı. Ergenlik çağındaki genç kızlara, hamile kadınlara, erkeklere ve kanser riski taşıyan insanlara verilmiyor.
Dr. Yasemin F. Amato
NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder