20 Şubat 2008 Çarşamba

Masaj gibisi var mı?

Sağlık ve gençlik uğruna her zaman diyetler, yasaklar, zorluklar, iğneler gibi zahmetli şeyleri önermek zorunda değiliz. Bazan de uyku gibi, masaj gibi tatlı, keyifli tavsiyelerimiz olabilir..

Masaj sizin ne ifade ediyor bilmiyorum ama birçok insan, daha sözü geçtiği anda, yüzünde bir tebessüm belirir ve gevşemeye başlar. Kuşkusuz kendi kendimize verebileceğimiz en güzel ödüllerden biridir masaj yaptırmak! Masaj bizi yaşamın tekdüzeliğinden, sıkıntı ve gerginliklerinden arındırmak için birebirdir. Oldukça ciddi hastalıkları bir yana bırakırsak, bazen gevşemek, bazen ağrılarımızı hafifletmek, bazen vücudumuzu yeniden şekillendirmek için kendimizi bir terapistin o pek duyarlı ellerine teslim ederiz...

Masajı yapan da, yapılan da bir meditasyon içine girer..Masaj yapılırken, kan dolaşımı hızlanır ve vücudumuzdaki oksijen oranı artış gösterir. Akciğerlerimiz genişler, daha rahat ve daha derin nefes almaya başlarız. Bu arada dış dünya ile ilgimiz kesilir. Nefesle yapılan meditasyonlara çok benzer bir durumdur bu. Sadece kaslarımızın, yumuşak dokularımızın neşesini paylaşır, onların gevşeme ve mutluluk çağrısına kulak veririz. Masaj bittiğinde enerjiyle dolar, hafifler, dinçleşir ve canlanırız. Moralimiz bozuk yada canımız sıkkınsa, masaj başladıktan az sonra sakinleştiğimizi hissederiz.

Masaj geleneği yaşam kadar eskidir:

Masaj belki de içgüdüsel olarak bulunmuş, en eski tedavi yöntemidir. Hayvanların yavrularını, yaralarını yalaması veya insanların ağrıyan bir eklemi ovması masajdan başka nedir ki?

Tarihçesine bir göz atacak olursak, masaj günümüzden 5000 yıl kadar önce, Eski Çin ve Hindistan’da, hastalıkları önlemek, tedavi etmek ve yaraları iyileştirmek için kullanılıyordu. MÖ 2700’lerden kalma Çin’ce bir kitapta şu satırlar yer alır; “Gece uykusundan sonra, kan dinlenmiş ve gevşemişken, avuç içiyle tüm vücudun sıvazlanması, insanı soğuk algınlığından korur, organları esnek tutar ve ufak tefek rahatsızlıkları önler.”

Avrupa’da masajın yaygınlaşması 18 ve 19. yüzyılları bulur. Bu tarihlerde İsveç’li bir doktor, tıbbi jimnastik ve masajı yeniden su yüzüne çıkararak geliştirmiştir. Bu keşif öylesine değerli sayılmıştır ki, kraliyet ailesi ona bir ödül vermiştir. Ve batı dünyası böylece, “İsveç Masajı” nı benimsemiştir.

Günümüzde masaj tıbbi tedavi yöntemlerinin bir tamamlayıcısı ve önemli bir sağaltım aracı olarak daha da büyük önem kazanmıştır.

Masaj çeşitleri:

İşte bu zor bir konu! Masaj yöntemleri o kadar fazla ki... Hangi güzellik merkezine, fizik tedavi kliniğine yada SPA’ya sorsanız, adını ilk defa duyduğunuz farklı masaj çeşitleriyle karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle size sadece birkaç örnek verebileceğim.

Klasik Masaj (Rus- İsveç Masajı):
Bu masaja batı tekniği de denilebilir. Masaj sırasında basınç, ovma, titretme, vurma ve döndürme gibi yöntemler kullanılır. Günümüzde uygulanan masajların çoğu bu beş tekniğin çeşitlemeleridir. Klasik masaj mükemmel bir rahatlama ve gevşeme sağlar, deri ve deri altı bağdokusunu düzenler, kan dolaşımını, lenf sistemini, iç salgı sistemini canlandırır ve metabolizmayı hızlandırır. Kasları gevşetirken, ağrı ve şişkinlikleri giderir, eklemlere esneklik sağlar. Vücudun mutluluk hormonu yani endorfin salgılamasına yardımcı olur..
Holistik masajlar:Uzakdoğu kökenli masajların spirituel nitelikleri ağır basar. Esas yaklaşımları, beden- zihin ve ruhu dengelemektir. Bu nedenle Holistik yani bütüncül masajlar olarak adlandırılırlar. Kulandıkları aromatik yağlar da bu amaca hizmet eder. Törensel içerikleri ve farklı teknikleri ile insanı çok rahatlatırlar.

Shiatsu Masajı:

Soruna yönelik olarak uygulanan bir Japon masajıdır. "Shi" parmak, "atsu" ise bası anlamına gelir . Belirli noktalara ve vücudun değişik bölgelerine parmak uçlarıyla basınç uygulanarak yapılır. Hareketler nispeten serttir. Shiatsu masajında, fizyoterapist vücuttaki enerji noktalarını uyarır. Özellikle sırt ağrıları, boyun- omuz tutulmaları, başağrıları ve uykusuzluğa çok iyi gelir.
Thai Masajı: Bu Tayland’a özgü bir masaj türüdür. Thai masajının temelini, Yoga ve geleneksel Çin tıbbı oluşturur. Çoğunlukla pres ve gerdirme hareketleri ile yapılır. Bu masaj türünde en az altmış çeşit germe, çekme, esnetme ve bası hareketi uygulanır. Geleneksel uygulamada en kısası bir buçuk saat sürer ancak dört saate kadar uzayabilir. Seans sırasında sık sık pozisyon değiştirmek gerekir. Bazı hareketler sert olabilir ancak seans bitiminde insan çok rahatlamış olur.

*** Masaj yapan fizyoterapistin insan anatomisini, kasların yapısını, yerlerini ve dizilimlerini çok iyi bilmesi gerekir. Hangi bölgeye hangi oranda bası uygulamak gerektiğini öğrenmeden ya da hangi durumlarda masajın zararlı olabileceği konusunda ciddi eğitimler almadan masaj yapmaya çalışmak, yarardan çok zarar verebilir.

Masajın etkileri:

Masaj doğru uygulanırsa, vücudumuzun kendi kendini iyileştirme yeteneğini harekete geçiren, tüm sağlığımızı geliştiren, cildimizi güzelleştiren, bizi forma sokan ve kendimizi harika hissetmemizi sağlayan bir uygulamadır.

Masaj metabolizmamızı harekete geçirir, kan dolaşımını düzenler, kasları gevşetir, sindirime yardımcı olur ve lenf sistemini canlandırarak ödemlerin, toksinlerin atılmasını hızlandırır.

Masajın etkileri vücudumuzda dalga dalga yayılır. Önce kan dolaşımı canlanır. Böylece hücreler daha iyi beslenirler ve daha çabuk toparlanmaya başlarlar. Yine kan dolaşımı arttığı için vücut toksinleri ve ödemleri kolayca uzaklaştırır. Masajla kaslarımızın esnekliği artar, eklemlerimiz rahatlar ve hareket kabiliyetimiz gelişir. Masajın yarattığı fiziksel ve psikolojik rahatlama kendimizi çok daha iyi hissetmemizi sağlar. Adet dönemlerindeki gerginliği ve ödemi atmanın en iyi yolu da masajdır.

Sellüliti önlemek veya eritmek için Masaj !

Sellülit dokusu bozulmuş bir yağ hücresinden başka birşey değildir. Kan ve lenf dolaşımındaki sıkıntılar sonucunda, su toplayan yağ hücreleri sertleşir. Böylece normal yağ dokusu bozulur, sertleşir, portakal kabuğu görünümünü alır.

Yukarıda da belirttiğim gibi, masaj doğru yapılırsa metabolizmayı canlandırır. Kan ve lenf dolaşımını düzelterek ödemlerin çözülmesine yardımcı olur. Özellikle lenf drenajına ağırlık veren masajlar, belli noktalara uygulanan basınç sayesinde lenf dolaşımını daha etkin bir şekilde hızlandırırlar. Sonuç olarak yağ dokusunda hapsolan sıvı serbest kalarak hareketlenir. Dolaşım sistemi, bu fazla sıvıyı ve diğer toksinleri ayrıştırarak idrar veya ter yoluyla vücuttan atılmasını sağlar. Böylece vücut dokusu sıkılaşıp toparlanır.

Bazı aromatik yağlar masajın etkilerini arttırırlar. Bitki özlerinden oluşan bu yağlar, masaj kan dolaşımını hızlandırırken, daha iyi emilerek yağların parçalanmasına yardımcı olurlar. Öte yandan cildi besleyerek sıkılaştırırlar. Başka bir yazıda size o yağlardan da bahsetmek isterim. Ama bu günlük burada bitirmek zorundayım..

Size tavsiyem, masajla kendinizi ödüllendirmeniz..

Dr. Yasemin F. Amato

NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

Hiç yorum yok: