Akne, cilt hekimliğinin en fazla uğraştığı ve en çok araştırma yaptığı konulardan birisidir. Buna rağmen oluşma nedenleri tam olarak bulunamamıştır . Ancak patojenisi hakkında çok şey öğrenilmiştir. Daha açık bir ifade ile, aknenin ne olduğu ve nasıl oluştuğu gayet iyi bilinmektedir . Ancak ciltteki bu dengesizliğin neden oluştuğu, tam olarak çözülememiştir.
Akne, çok eski çağlardan bu yana bilinen bir sorundur. İklim, coğrafi bölge , ırk ve cins farkı gözetmeksizin, en sık rastlanan cilt düzensizliğidir. Dünya nüfusunun % 85’ini etkilediği belirtilmektedir. Dermatologlara başvuran hastaların dörtte biri, akne şikayetiyle gelirler. Çoğunlukla ılımlı seyretse de , “akne vulgaris” pek çok kişi için sıkıcı bir hastalık halini alır.
Sivilce sorunu ne yazık ki, hasta aileleri ve doktorlar tarafından bile, genellikle önemsenmez. Geçici bir ergenlik belirtisi olarak küçümsenip, oluruna bırakılır. Oysa, aknenin kendisi geçici olabilse bile, en azından izleri kalıcıdır. Ayrıca kızarıklıkları, iltihaplı durumları ve önceki sivilcelerin izleri ile insanın sağlığını, görünümünü ve özgüvenini ciddi şekilde etkiler. Bu durum, bir çok psikolojik karmaşa için uygun ortam hazırlar. Birçok akne hastası utangaç ve karamsar olur, iletişim kurmakta zorlanır, ikili ilişkilerden çekinir ve sosyal ortamlarda bulunmaktan kaçınır. Sivilcenin kendisi veya bıraktığı izler yüzünden, anksiyete geçiren ve bunalım yaşayanların sayısı yüksektir. Akne sorunu küçümsenmemeli, hasta ailesi ve doktoru tarafından hassasiyetle tedaviye yönlendirilmelidir.
AKNE NEDİR VE NASIL OLUŞUR
Akne, kıl kökleri ve yağ bezlerinin iltihaplanmasıdır
Akne, deri altındaki kıl kökleri ve yağ bezlerinin iltihaplanmasıdır. Yağ bezlerinin en yoğun olduğu yerler yüz, göğüs ve sırt olduğu için, sivilceler daha ziyade bu bölgelerde meydana gelir. Aknelerin çıkmasında birbiriyle bağlantılı dört faktör etkili olur:
1- Yağ bezleri tarafından salgılanan sebumun artması
2- Kıl ve yağ kanalının tıkanması (siyah noktalar)
3- Yağ kanalı içindeki mikropların( bakterilerin) anormal çoğalması
4- Enflamasyon; yani şişme, kızarıklık ve iltihaplanma
Hormonlar ve sebum faktörü
Cilt altındaki yağ bezleri, sebum olarak bilinen doğal bir nemlendirici üretir. Normal miktarlardaki sebum , cilt sağlığı için hayati önemdedir. Ancak bazı nedenlerle sebum salgısı artabilir. Bu nedenler arasında, hormon bozuklukları ve özellikle adet düzensizliğine neden olan polikistik over hastalığı, ön sırada yer alır.
Androjen hormonu sebum üretimini çok etkiler. Bu hormonun seviyesi ergenlik çağında yükselir. Androjenler erkek hormonu karakteristik özelliklerini taşırlar . Sakalların çıkmasını ve kasların gelişmesini androjenler sağlar. Bu hormon bir ölçüde kadın vücudunda da bulunur. Gelgelelim, miktarı normali aştığı zaman, yağ bezlerini genişletir. Bunun sonucunda sebum üretimi artar.
Siyah noktalar ve buyursun sivilceler...
Sebum salgısı arttığında, ciltteki gözenekler tıkanır. İşte aknenin öyküsü de burada başlar. Gözeneklerin tıkanması ilk aşamadır. Bundan sonra gözenekler genişler ve koyu renkli bir görünüm alır. Buna “siyah nokta” veya tıptaki adı ile “komedon” denir. Gözenek genişlediği için, içinde kir, sabun ve makyaj artıkları, yağ ve ölü hücreler birikir ve tıkanır. Tıkanan gözeneklerde biriken sebum hapsolur ve gözenekler şişer . Bu tipik akne tablosudur. Ve eninde sonunda patlar! İçindeki yağ ve ölü derileri dışarı atar.
Tabii bu tek sivilcenin oluşum sürecidir.
Aynı anda birçok sivilce birden çıkar; biri patlar, diğeri olgunlaşır, bir diğeri yeni başlar ...
Hasta isyan eder ama akne kendi yoluna devam eder!
Tüm sivilceler aynı değildir
Papül- püstül ve kistik akne
Tıp dilinde sivilceye, ”akne” denir. Değişik tipte akneler oluşur. Kırmızı , küçük aknelere “papül”; iltihaplanmış ve şişkin olanlara “püstül” adı verilir. Cilt üzerinde iltihaplanmış ve şişkin bir görünümü olan, öte yandan deri altında bir sertlik oluşturan örneklerine “kistik akne” denir.
Çocukluk, ergenlik, yetişkinlik
Akne oluşumu genellikle ergenlikle bağlantılıdır. Ergenliğin başlaması, hormonların yükselmesi , özellikle androjen faaliyeti bir dizi fizyolojik tezahürle birlikte, sivilceleri de tetikler. Tüm bu oluşumlar her zaman aynı sırayı takip etmez. Akne ergenliğin diğer belirtilerinden önce de başlayabilir, 16-17 yaşından sonra da meydana çıkabilir.
Akne nadiren çocuklarda da oluşur. Bazen 8 yaşında başlayan vakalar görülür. Hastanın genel sağlığı iyi ve gelişmesi normal olduğu sürece hormon testlerine gerek yoktur. Çocukluk sivilceleri genellikle 2-4 yıl içerisinde iyileşir . Bazı gençlerde ise ergenlik sivilcelerine dönüşerek devam eder.
20’li, 30’ lu hatta 40’lı yaşlarda bile akne görülebilir. Kimi kadınlarda 30 yaşından sonra başladığı olur veya özellikle adet dönemlerinden önce sivilcelerin geri geldiği görülür. Bunlar hala, ergenlik sivilcelerinin uzantısıdır. Bu süreç en inatçı vakalarda 50 yaşına kadar devam edebilir. Bu yaştan sonra artık akne oluşmaz.
Kişinin “akneli yaşamı” genellikle 6-14 yıl arasında devam eder. Bazen daha uzun sürebilir. Hangi yaşta olursa olsun, akne tedavi edilmelidir. Çünkü bu sivilceler ciltte kalıcı izler bırakabilirler. Özellikle kistik akneler “çiçek bozuğu” gibi derin çukurlara yol açabilir ve bu izlerle başetmek de kolay olmaz.
Ergenlik çağındaki gençlerde gelişen akneler, %85 gibi bir çoğunlukla, hafif fizyolojik tiptedir. Bunlar ılımlı tedavilere cevap verirler. Bazı gençlerde ise, ki bunlar akneli grubun % 15 i gibi bir orandadır, sorun çok şiddetli seyreder.
Akneye neden olabilen diğer etkenler
Akne genel hatlarıyla hormonal faktörlerden ve sebum salgısının artmasıyla meydana gelir. Kısa bir hatırlatma yapacak olursak; fazla sebum ciltteki gözenekleri tıkar, tıkanan gözenekler genişler ve siyah noktalar oluşur. Genişleyen gözenekte yağ ve ölü hücreler birikir. Sonunda sivilce patlar ve içindeki yağ ile ölü derileri dışarı atar. Bu prosedür değişmez.
Gelgelelim, bu genel açıklama değişik insanlarda sorunun neden farklı boyutlarda olduğunu veya bir dönem gelip sivilcelerin karakterinin nasıl değişebildiğini izah etmez. Aşağıda belirtilen etkenler, akne bir insanda daha hafifken, diğer bir insanda neden daha ağır olabildiğini veya bir dönem pasifken bir diğer dönem neden arttığını, kısmen açıklar.
Kalıtım: Aileden gelen hassasiyet, yani kalıtım faktörü en önde gelen nedenlerden biridir. Babası veya annesi ağır akne sorunu yaşamış bir gencin ergenlik çağını sedef gibi bir ciltle geçirmesi pek olası değildir.
Stres: Stres tüm zaafları ve fizyolojik sorunlara olan eğilimi arttırır. Bu açıdan akneye yatkın bünyelerde stres kendini sivilcelerle dışa vurur.
Çevre: Çevresel etkenler ve bakteriyel flora da akneyi etkileyen faktörlerdir. Köylerde, şehir dışında, havası temiz yerlerde yaşayan insanlarda akneye daha seyrek rastlanır.
İlaçlar : Bazı ilaçlar, kimi insanlarda akneyi teşvik eder. Örneğin bazı doğum kontrol ilaçları bunların arasındadır. Bu ilaçların kimisi de akne tedavisinde kullanılır. Bu açıdan dikkatli olmak gerekir. Doğum kontrol ilaçları kullanmaya başladıktan sonra, aknelerde bir ilerleme görülürse, doktora başvurmak yararlı olur. İlacın değiştirilmesi genellikle sorunu çözer. Öte yandan kortikosteroidler, lityum, anabolik streoidler akne oluşmasına neden olabilirler. Yeni bir ilaç kullanmaya başladıktan sonra, sivilcelenme başlarsa veya ilerlerse, durumu doktora bildirmek gerekir.
Cilt bakım ürünleri ve makyaj malzemeleri:
Bir çok kozmetik üründe, akneleri arttıran, yağlar ve petrol ürünleri bulunur. Bu açıdan sivilcelerin oluştuğu yerlere dikkat etmek ve kullanılan ürünlerin etkisini izlemek önem taşır.
Sivilceler ağız kenarlarında veya çene bölgesinde oluşuyorsa, dudaklara sürülen krem, lipstick veya rujdan kuşkulanmak yerinde olur. Saç ile yüzü ayıran çizgide kabarıklıklar görüldüğü zaman; şampuan, saç kremi, jöle veya sprey gibi saç kozmetiklerini sorgulamak gerekir. Büyük bir ihtimalle, bunların tümünü veya bazılarını değiştirmek yararlı olur.
Bazı vakalarda kozmetik ürünlerin gözenekleri tıkaması uzun zaman alabilir . Bu açıdan, örneğin altı ay önce kullanmaya başladığınız bir ürünün masum olduğuna, emin olamazsınız. Sorunu sezdiğinizde alınacak en iyi önlem, kuşkulandığınız ürünü değiştirmektir.
Mesleki ortam:
Mutfak işçilerinde akne problemine sık rastlanır. Bunun nedeni mutfağın sıcak-nemli ortamı ve yağ buharlarıdır. Boya imalatında çalışanlarda, oto tamircilerinde ve iş ortamında çeşitli kimyasal maddelerle iç içe bulunan birçok insanda, akne görülür.
Isı ve nem faktörü :
Cilt, ısı ve nem’e değişik tepkiler gösterebilir. Bazı durumlarda yaz aylarında akne sorunu artar. O kişilerin cildi ısı ve nemden hoşlanmıyor olabilir. Ayrıca sıcağın yol açtığı aşırı ter salgısı gözenekleri tıkar. Bu da akneye yol açar.

Sivilce sorunu ne yazık ki, hasta aileleri ve doktorlar tarafından bile, genellikle önemsenmez. Geçici bir ergenlik belirtisi olarak küçümsenip, oluruna bırakılır. Oysa, aknenin kendisi geçici olabilse bile, en azından izleri kalıcıdır. Ayrıca kızarıklıkları, iltihaplı durumları ve önceki sivilcelerin izleri ile insanın sağlığını, görünümünü ve özgüvenini ciddi şekilde etkiler. Bu durum, bir çok psikolojik karmaşa için uygun ortam hazırlar. Birçok akne hastası utangaç ve karamsar olur, iletişim kurmakta zorlanır, ikili ilişkilerden çekinir ve sosyal ortamlarda bulunmaktan kaçınır. Sivilcenin kendisi veya bıraktığı izler yüzünden, anksiyete geçiren ve bunalım yaşayanların sayısı yüksektir. Akne sorunu küçümsenmemeli, hasta ailesi ve doktoru tarafından hassasiyetle tedaviye yönlendirilmelidir.
AKNE NEDİR VE NASIL OLUŞUR
Akne, kıl kökleri ve yağ bezlerinin iltihaplanmasıdır
Akne, deri altındaki kıl kökleri ve yağ bezlerinin iltihaplanmasıdır. Yağ bezlerinin en yoğun olduğu yerler yüz, göğüs ve sırt olduğu için, sivilceler daha ziyade bu bölgelerde meydana gelir. Aknelerin çıkmasında birbiriyle bağlantılı dört faktör etkili olur:
1- Yağ bezleri tarafından salgılanan sebumun artması
2- Kıl ve yağ kanalının tıkanması (siyah noktalar)
3- Yağ kanalı içindeki mikropların( bakterilerin) anormal çoğalması
4- Enflamasyon; yani şişme, kızarıklık ve iltihaplanma
Hormonlar ve sebum faktörü
Cilt altındaki yağ bezleri, sebum olarak bilinen doğal bir nemlendirici üretir. Normal miktarlardaki sebum , cilt sağlığı için hayati önemdedir. Ancak bazı nedenlerle sebum salgısı artabilir. Bu nedenler arasında, hormon bozuklukları ve özellikle adet düzensizliğine neden olan polikistik over hastalığı, ön sırada yer alır.
Androjen hormonu sebum üretimini çok etkiler. Bu hormonun seviyesi ergenlik çağında yükselir. Androjenler erkek hormonu karakteristik özelliklerini taşırlar . Sakalların çıkmasını ve kasların gelişmesini androjenler sağlar. Bu hormon bir ölçüde kadın vücudunda da bulunur. Gelgelelim, miktarı normali aştığı zaman, yağ bezlerini genişletir. Bunun sonucunda sebum üretimi artar.
Siyah noktalar ve buyursun sivilceler...
Sebum salgısı arttığında, ciltteki gözenekler tıkanır. İşte aknenin öyküsü de burada başlar. Gözeneklerin tıkanması ilk aşamadır. Bundan sonra gözenekler genişler ve koyu renkli bir görünüm alır. Buna “siyah nokta” veya tıptaki adı ile “komedon” denir. Gözenek genişlediği için, içinde kir, sabun ve makyaj artıkları, yağ ve ölü hücreler birikir ve tıkanır. Tıkanan gözeneklerde biriken sebum hapsolur ve gözenekler şişer . Bu tipik akne tablosudur. Ve eninde sonunda patlar! İçindeki yağ ve ölü derileri dışarı atar.
Tabii bu tek sivilcenin oluşum sürecidir.
Aynı anda birçok sivilce birden çıkar; biri patlar, diğeri olgunlaşır, bir diğeri yeni başlar ...
Hasta isyan eder ama akne kendi yoluna devam eder!
Tüm sivilceler aynı değildir
Papül- püstül ve kistik akne
Tıp dilinde sivilceye, ”akne” denir. Değişik tipte akneler oluşur. Kırmızı , küçük aknelere “papül”; iltihaplanmış ve şişkin olanlara “püstül” adı verilir. Cilt üzerinde iltihaplanmış ve şişkin bir görünümü olan, öte yandan deri altında bir sertlik oluşturan örneklerine “kistik akne” denir.
Çocukluk, ergenlik, yetişkinlik
Akne oluşumu genellikle ergenlikle bağlantılıdır. Ergenliğin başlaması, hormonların yükselmesi , özellikle androjen faaliyeti bir dizi fizyolojik tezahürle birlikte, sivilceleri de tetikler. Tüm bu oluşumlar her zaman aynı sırayı takip etmez. Akne ergenliğin diğer belirtilerinden önce de başlayabilir, 16-17 yaşından sonra da meydana çıkabilir.
Akne nadiren çocuklarda da oluşur. Bazen 8 yaşında başlayan vakalar görülür. Hastanın genel sağlığı iyi ve gelişmesi normal olduğu sürece hormon testlerine gerek yoktur. Çocukluk sivilceleri genellikle 2-4 yıl içerisinde iyileşir . Bazı gençlerde ise ergenlik sivilcelerine dönüşerek devam eder.
20’li, 30’ lu hatta 40’lı yaşlarda bile akne görülebilir. Kimi kadınlarda 30 yaşından sonra başladığı olur veya özellikle adet dönemlerinden önce sivilcelerin geri geldiği görülür. Bunlar hala, ergenlik sivilcelerinin uzantısıdır. Bu süreç en inatçı vakalarda 50 yaşına kadar devam edebilir. Bu yaştan sonra artık akne oluşmaz.
Kişinin “akneli yaşamı” genellikle 6-14 yıl arasında devam eder. Bazen daha uzun sürebilir. Hangi yaşta olursa olsun, akne tedavi edilmelidir. Çünkü bu sivilceler ciltte kalıcı izler bırakabilirler. Özellikle kistik akneler “çiçek bozuğu” gibi derin çukurlara yol açabilir ve bu izlerle başetmek de kolay olmaz.
Ergenlik çağındaki gençlerde gelişen akneler, %85 gibi bir çoğunlukla, hafif fizyolojik tiptedir. Bunlar ılımlı tedavilere cevap verirler. Bazı gençlerde ise, ki bunlar akneli grubun % 15 i gibi bir orandadır, sorun çok şiddetli seyreder.
Akneye neden olabilen diğer etkenler
Akne genel hatlarıyla hormonal faktörlerden ve sebum salgısının artmasıyla meydana gelir. Kısa bir hatırlatma yapacak olursak; fazla sebum ciltteki gözenekleri tıkar, tıkanan gözenekler genişler ve siyah noktalar oluşur. Genişleyen gözenekte yağ ve ölü hücreler birikir. Sonunda sivilce patlar ve içindeki yağ ile ölü derileri dışarı atar. Bu prosedür değişmez.
Gelgelelim, bu genel açıklama değişik insanlarda sorunun neden farklı boyutlarda olduğunu veya bir dönem gelip sivilcelerin karakterinin nasıl değişebildiğini izah etmez. Aşağıda belirtilen etkenler, akne bir insanda daha hafifken, diğer bir insanda neden daha ağır olabildiğini veya bir dönem pasifken bir diğer dönem neden arttığını, kısmen açıklar.
Kalıtım: Aileden gelen hassasiyet, yani kalıtım faktörü en önde gelen nedenlerden biridir. Babası veya annesi ağır akne sorunu yaşamış bir gencin ergenlik çağını sedef gibi bir ciltle geçirmesi pek olası değildir.
Stres: Stres tüm zaafları ve fizyolojik sorunlara olan eğilimi arttırır. Bu açıdan akneye yatkın bünyelerde stres kendini sivilcelerle dışa vurur.
Çevre: Çevresel etkenler ve bakteriyel flora da akneyi etkileyen faktörlerdir. Köylerde, şehir dışında, havası temiz yerlerde yaşayan insanlarda akneye daha seyrek rastlanır.
İlaçlar : Bazı ilaçlar, kimi insanlarda akneyi teşvik eder. Örneğin bazı doğum kontrol ilaçları bunların arasındadır. Bu ilaçların kimisi de akne tedavisinde kullanılır. Bu açıdan dikkatli olmak gerekir. Doğum kontrol ilaçları kullanmaya başladıktan sonra, aknelerde bir ilerleme görülürse, doktora başvurmak yararlı olur. İlacın değiştirilmesi genellikle sorunu çözer. Öte yandan kortikosteroidler, lityum, anabolik streoidler akne oluşmasına neden olabilirler. Yeni bir ilaç kullanmaya başladıktan sonra, sivilcelenme başlarsa veya ilerlerse, durumu doktora bildirmek gerekir.
Cilt bakım ürünleri ve makyaj malzemeleri:
Bir çok kozmetik üründe, akneleri arttıran, yağlar ve petrol ürünleri bulunur. Bu açıdan sivilcelerin oluştuğu yerlere dikkat etmek ve kullanılan ürünlerin etkisini izlemek önem taşır.
Sivilceler ağız kenarlarında veya çene bölgesinde oluşuyorsa, dudaklara sürülen krem, lipstick veya rujdan kuşkulanmak yerinde olur. Saç ile yüzü ayıran çizgide kabarıklıklar görüldüğü zaman; şampuan, saç kremi, jöle veya sprey gibi saç kozmetiklerini sorgulamak gerekir. Büyük bir ihtimalle, bunların tümünü veya bazılarını değiştirmek yararlı olur.
Bazı vakalarda kozmetik ürünlerin gözenekleri tıkaması uzun zaman alabilir . Bu açıdan, örneğin altı ay önce kullanmaya başladığınız bir ürünün masum olduğuna, emin olamazsınız. Sorunu sezdiğinizde alınacak en iyi önlem, kuşkulandığınız ürünü değiştirmektir.
Mesleki ortam:
Mutfak işçilerinde akne problemine sık rastlanır. Bunun nedeni mutfağın sıcak-nemli ortamı ve yağ buharlarıdır. Boya imalatında çalışanlarda, oto tamircilerinde ve iş ortamında çeşitli kimyasal maddelerle iç içe bulunan birçok insanda, akne görülür.
Isı ve nem faktörü :
Cilt, ısı ve nem’e değişik tepkiler gösterebilir. Bazı durumlarda yaz aylarında akne sorunu artar. O kişilerin cildi ısı ve nemden hoşlanmıyor olabilir. Ayrıca sıcağın yol açtığı aşırı ter salgısı gözenekleri tıkar. Bu da akneye yol açar.
Yaz aylarında ve solaryum koşullarında, güneş ışınları deriyi soyduğu için akneleri kısmen geçirme eğilimi de gösterir. Ancak nem ve ısı bu iyileşmeyi tersine çevirir.
Hormonal sorunlar:
Hormonal bozukluklar ve çok sık rastlanan polikistik over hastalığı cilt dengesini bozarak akne oluşmasına neden olur.
Dr. Yasemin F. Amato
Hormonal sorunlar:
Hormonal bozukluklar ve çok sık rastlanan polikistik over hastalığı cilt dengesini bozarak akne oluşmasına neden olur.
Dr. Yasemin F. Amato
NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder