2 Ağustos 2007 Perşembe

Güneşten korunmak zorundayız..

Güneşten korunmak , en pahalı kremlerden ve en iddialı kırışık engelleyici ürünlerden daha önemli ve daha etkili bir cilt bakımıdır..

Hiç kimse yaşamının aktif çağlarında kendini güneşten çok fazla sakınamaz. Sorumluluklar, zorunluluklar ve koşuşturma, çoğu zaman tedbirlerden önce gelir. Bazı insanlar ise doğrudan doğruya güneş altında çalışmak veya ekmeğini kazanmak için, yaz-kış demeden, sokaklarda olmak zorundadır. Öte yandan sporların çoğu açık havada, kimisi denizde yapılır. Bu gibi durumlarda, insanlara işsiz kalmaları veya spordan vazgeçmeleri pahasına, güneşe çıkmamayı vazetmek, boş nasihatten öteye bir anlam taşımaz.. Ama güneşten korunmak için yapılabilecek şeyler ve alınabilecek pratik tedbirler her koşulda bulunabilir.

Güneşten korunmak için yararlı öneriler
Kesin olan tek çözüm, güneşin en kızgın olduğu saatlerde dışarı çıkmamaktır. Ancak bu her zaman mümkün olmaz. Elden geldiğince , özellikle yaz aylarında saat 10:00-15:00 arasında, güneşe çıkmaktan sakınılması gerekir. En azından plajlardan uzak durulmalıdır.

Çöl insanları, kavurucu güneşle birlikte yaşamayı bilirler. Beyaz uzun giysilere sarınıp, başlarını örterler. Bu giysiler onları, hem güneş ışığının zararlı etkilerinden korur hem de kumdan yansıyan UV ışınlarına engel olur.

Sokağa çıkmak zorunda iseniz;

*Giysilerle sıcağın etkisini hafifletebilirsiniz. Yaz aylarında genellikle soyunmayı tercih ederiz. Oysa varla -yok arası giysiler yerine, uzun kollu bir t-shirt, şort yerine vücudu sıkmayan bir pantolon giymek , sıcakta kendinizi çok daha rahat hissetmenizi sağlar.

*Delikli veya çok bol şeyler giymeyin. Aynaya baktığınızda kendi teninizi görebiliyorsanız, sokağa çıktığınızda güneş niye görmesin?

*Güneşli günlerde seçilecek en iyi renk, beyazdır. Her gün beyaz giyemezseniz de, yaz mevsiminde açık renkleri tercih etmenizde yarar var.

*Şapka kullanmak çok iyi bir çözümdür. Özellikle saçları seyrek veya dökülmüş olan kişilerin başlarını korumaları için zorunlu olduğu söylenebilir. Şapka açık renkli veya beyaz olursa daha yararlı olur.

* Gölgelere sığınmak ve şemsiye kullanmak insanı rahatlatır ama tam bir çözüm sayılmaz. Cilt lekeleri gölgede bile koyulaşabilir.

*Güneş gözlüğü kullanmak çok önemlidir. Özellikle camları koyu renkli ve UV filtreli olanları idealdir. Bu şık tedbir, gözleri korur ve kenarlarında kaz ayakları oluşmasına engel olur.

*Cildi haricen güneşten korumanın en emin yöntemi, UV ışınlarını filtre eden ürünleri sürmektir. Bunlar krem, losyon veya sprey şeklinde imal edilirler. İyi bir güneşten koruyucu, cildinizi en pahalı nemlendiricilerden, en iddialı kırışık önleyici kremden daha iyi korur. Yaşlanma belirtilerine karşı, cildin en iyi dostu, bu ürünlerdir.

UV IŞINLARINI FİLTRE EDEN HARİKA BİR BULUŞ (SPF : GÜNEŞTEN KORUMA FAKTÖRÜ)

Her cilt tipinin , etkilenmeden güneşte kalabileceği süre farklıdır. Kimisi daha kısa , kimisi daha uzun bir süreyle, doğal olarak güneşin etkilerine karşı kendini savunabilir. SPF adı verilen ürünler bu süreyi uzatır. SPF (Sun protection factor) yani güneşten koruma faktörü demektir.

SPF’nin nasıl işe yaradığını anlatmak için bazı örnekler verebiliriz . Örneğin, SPF olmadan güneşte pembeleşmeniz 10 dakika alıyorsa, bu süre, SPF 4 (4 faktörlü güneş filtresi) ile 40 dakikaya kadar uzar. SFP 8 (8 Faktörlü güneş filtresi) ile 80 dakika; SPF 15 (15 faktörlü güneş filtresi) ile 150 dakikaya kadar güvende olursunuz. Kısacası ne kadar yüksek faktörlü SPF kullanılırsa, koruma süresi o kadar uzar.


Güneşten koruyucu ürünler iki ayrı prensibe göre imal edilir:

Kimyasal koruyucular:
İçinde bulunan moleküller UVB ışınını emer ve bu ışınların cilde nüfuz etmesine engel olur. Bu sistem %95 oranında koruma sağlar ve sadece UVB ışınlarına karşı etkilidir.

Fiziksel koruyucular:
Işığı geri yansıtır. Bunlar çoğunlukla opaktır. Koruma kapasitesi %100 dür. Ayrıca hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı etkilidir.

Güneşten koruyucu ürünlerin çoğunluğu iki sistemi birden içerir. Işığı emen kimyasal maddeler ile ışığı yansıtan fiziksel formülleri birlikte kullanarak çok etkili sonuçlar yaratır.

Böyle bir ürünün, konsantrasyonu ne kadar yüksek olursa, koruma kapasitesi o ölçüde artar.

SPF ürünleri ile en yüksek koruma etkisini sağlamak için :

*En az 15 faktörlü SPF kullanın. Bu oran, UVB ışınlarını yaklaşık olarak %94 oranında engeller. Eğer ten renginiz açıksa, o zaman daha yüksek faktörlü koruyucuları tercih edin.

*Günlük kullanımda , SPF 15’in altında olan ürünler hiçbir işe yaramaz.

*İlk tercihiniz titanium dioxide veya zinc oxide içeren ürünler olsun. Bunlar çok kaliteli koruma sağlar. Tek mahsuru, cilt üzerinde ince yağlı bir tabaka bırakmasıdır.

*Hem UVA hem de UVB koruması içeren ürünleri tercih edin. UVA ışınları tahribatını uzun sürede, UVB ışınları ise kısa sürede gösterir.

*Kendinize karşı şefkat gösterin ve cömert olun. SPF’yi bol bol kullanın. Miktar yetersiz olursa veya etki süresi dolduktan sonra yeniden sürmezseniz, yararını göremezsiniz.

*İçinde aradığınız maddeler olduktan sonra, pahalı bir güneşten koruyucu ile daha ucuz bir koruyucu arasında fark yoktur. Ekonomik olanı tercih ederseniz kullanırken daha cömert olabilirsiniz.

*Güneşten koruyucular çıkabilir. Terlediğinizde veya suda uzunca bir süre kaldığınızda etkisini kaybedebilir. Ürün satın alırken , üzerinde “water proof” veya “water resistant” yazanları tercih edin. Terleyeceğiniz bir ortamdaysanız sporcular için satılan daha dayanıklı özel ürünlerden kullanabilirsiniz. Bunların, “water proof” yani suda çıkmama nitelikleri daha güçlüdür ve terleme ile akmazlar.

*Güneşten koruyucular göze kaçtığında rahatsızlık yaratabilir. Sürerken dikkatli olmanız gerekir.

* Farklı coğrafi konumlarda güneşin etkisi değişir. Ekvator’a yaklaştıkça UV ışınlarına daha çok maruz kalırsınız. Karadeniz’de 1 saat plajda kalmak ile Antalya’da ya da Bodrum’da 1 saat güneşte kalmak arasında çok fark vardır.

*Eğer fondöten kullanıyorsanız; önce koruyucunuzu sürün, fondöteni onun üzerine uygulayın. Bazı SPF ürünler aynı zamanda nemlendirici özellik taşırlar. Bazı nemlendiriciler de aynı zamanda güneşten koruma faktörü içerirler. Böyle çok yönlü ürünler kullanışlıdır.

*Su, kar ve kaldırımlar UV ışınlarını yansıtılar. Eğer kayak yapacaksanız ya da plajda uzun süre kalacaksanız daha fazla koruyucu kullanın.

*SPF güneşe karşı sonsuz bir bağışıklık sağlamaz . Koruma süresi sınırlıdır. Hava çok sıcak ve nemli ise, ayrıca rüzgar varsa, koruyucuyu sık sık yeniden sürmelisiniz. Denize veya havuza girip çıktıktan sonra da koruyucuyu tazelemek gerekir.

SPF her yaş grubu tarafından kullanılmalıdır:

Yaşlı, genç herkes güneş riski altındadır. Bebeklere 6 aylıktan itibaren koruyucu sürülmelidir. 18 yaşın altındaki gençlerde ve çocuklarda güneş etkilerine bağlı kanser tehlikesi çok yüksektir. Çünkü bu yaşlarda deri ince ve hassastır. Ayrıca kendilerini korumayı bilmezler. Oyun oynarken veya dışarıda dolaşırken, güneş altında geçirdikleri zamanın farkına varmazlar.

Daha ileri yaşlarda, “bizden geçti ” görüşü hakimdir. Oysa gerçek öyle değildir. Ayrıca güneşten koruyucular, en iyi kırışık kreminden bile daha önemlidir.

Bronzlaşma ürünleri ile SPF ürünleri birbirinin zıttıdır

Bir çok kişi bronzlaştırıcı kremleri koruyucu kremlerle karıştırır. Sanki güneş altında her yağ, her sprey , her krem aynı işe yararmış gibi davranır. Sonunda ıstakoz gibi kızarınca şaşırır, kullandığı ürünü suçlar.

Oysa bronzlaşma ürünleri ile, SPF ürünleri birbirinden tamamen farklıdır. Hatta birbirinin zıttıdır.

* Cilde hiçbir şey sürülmeksizin yanıldığı zaman, cilt güneş ışınlarının bir kısmını emer, bir kısmını yansıtır.

* Bronzlaştırıcı kremler sürüldüğünde, cilt güneşi daha çok emer, daha az geri yansıtır. Bu da güneş hasarlı bronzlaşmanın daha çok olacağı anlamına gelir...

* Koruma faktörlü kremler (SPF) ise, güneşin emilmesine engel olur, ışınları yansıtma oranını arttırır.

Işığa karşı aşırı duyarlılık

* Herhangi bir ilaç kullanmak zorundaysanız, prospektüsünü incelemeyi ihmal etmeyin. Işığa karşı duyarlılık konusunda bir uyarısı olup olmadığına, özellikle dikkat edin.

Deri güneşe karşı kimi zaman normalden daha şiddetli bir tepki gösterir. Kızarıklık fazla olur ve içi su dolu kabarcıklar oluşur. Bu şikayetlerle doktora gelen hasta, hayretler içindedir ve hiç güneşte kalmadığını anlatır.

Bu durum, “ Işığa karşı aşırı duyarlılık” belirtisidir ve hastanın kullandığı ilaçları, kozmetik ürünleri hatta aldığı gıdaları sorgulamayı gerektirir.

Bilindiği kadarı ile, ışığa karşı hassasiyete yol açabilen, 150’den fazla ilaç çeşidi bulunur. Bunların çoğu da eczanede reçetesiz satılan ilaçlardır. Örnek olarak, tetrasiklinler, antibiyotikler, sulfonamidler ve bazı ağrı kesiciler sayılabilir. İlaçlar dışında cilt bakım ürünleri, deodorantlar, hatta bazı sabunlar bile sorun yaratabilir.

Herhangi bir ilaç kullanmak zorundaysanız, prospektüsünü incelemeyi ihmal etmeyin. Işığa karşı duyarlılık konusunda bir uyarısı olup olmadığına özellikle dikkat edin.

Leke tedavisinde kullanılan exfoliantlar (cildi soyucu ürünler) cildin üstündeki tabakayı yok ettiği için onu güneşe karşı savunmasız hale getirir.

Bazı meyveler, çiçekler ve otlar, cildin güneşe karşı duyarlığını aşırı bir şekilde arttırır. Örneğin; incir, bergamut, sandal ağacı, bazı çiçekler ve özellikle içinde süte benzer bir özü bulunan otlar, böyledir. Yaz aylarında incir koparan veya kırlarda ot ve çiçek toplayan bir çok insan, ellerinde yanıklar ve koyu renkli lekelerle, soluğu doktorda alırlar.

Parfüm, deodorant , kolonyalar da benzer reaksiyonlara yol açabilir. Parfüm sürüp güneşlenen kişilerin, plajda ferahlamak veya ellerini temizlemek için kolonyalı mendil kullananların, yüzlerinde ve boyunlarında lekeler oluşur.

Hamilelik süreci ve doğum kontrol ilaçları da cildi güneşe karşı aşırı hassas hale getirir. Hamilelik lekelerinin nedeni bu duyarlılıktır.

Güneşten koruyucu ürünler bile bazen tersine çalışıp , aynı şeyi yapabilir. Cildiniz hassas ise, SPF seçerken dikkatli olmanız gerekir. Bu tip ciltler için titanium dioxide veya zinc oxide içeren ürünleri tercih edin. Cilt normalse, (PABA ve cinnamates) güvenle kullanılabilir.

GÜNEŞTEN KORUNMANIN EN TEMEL BİR KAÇ KURALI

* Yaz aylarında , saat 10:00-15:00 arasında güneşe çıkmamak için ne mümkünse yapın.

* Dışarı çıkmak zorundaysanız, UV ışınlarını filtre eden SPF ürünlerini cömertçe kullanın. Koruma faktörü yüksek, iyi bir güneşten koruyucunun, en pahalı nemlendiriciden, en iddialı kırışık engelleyici kremden daha yararlı olduğunu unutmayın.

* Güneş gözlüğünü ihmal etmeyin. Gözlüğün camları ne kadar koyu renk olursa, o kadar yararlıdır. Bir de UV filtreli olursa, inanın bu gözlük sizin en iyi dostunuz olur.

* Sıcağın ve güneş ışınlarının etkisini hafifletmek için giysilerinizi bilinçli olarak seçin.

* Kullandığınız tüm ilaçların prospektüslerini okuyun. Işığa karşı duyarlılık uyarısı olanları alırken , dikkatli olun.

Dr. Yasemin F. Amato

NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

Hiç yorum yok: