25 Kasım 2008 Salı

Göz altı morlukları/ önlem ve tedaviler konusunda sorulara yanıtlar

GÖZ ALTI MORLUKLARI’NA İYİMSER BAKIŞ..

Gözler hayatın ışığıdır, gerçekten öyledir. Yani kelime anlamında da, manevi olarak da yüzümüzü, yaşamı aydınlatan onlardır. Ben mesleğim icabı bütün gün insanların yüzlerine bakıyorum. İnanın, önce gözlerini görüyorum. Sanırım iletişimin baş aracı gözlerdir. Evinizde hiç evcil hayvan beslediniz mi? Varsa, gözlerin ne kadar anlamlı olduğunu daha iyi bilirsiniz. Her şeyi anlatırlar bakışlarıyla..

Gel gelelim, göz çevresi yüzümüzde küçücük bir alanı kaplamasına karşın, boyundan büyük birçok sorunla karşılaşır. Kırışıklar, kaz ayakları, göz kapağı düşmesi gibi yaşa bağlı deformasyonların yanı sıra bir de gözaltındaki mor hareler konusu vardır. Bu mor halkalar bazen gençlerde bile oluşur. Bizi son derece yorgun, bitkin ve karamsar gösterir. Bazılarında bu sorun devamlıdır. Kimisinde bir dönem artar, sonra geçer, sonra yeniden başlar.. Dönemsel veya kronik gözaltı morluklarının nedenleri farklıdır.

Peki, gözaltlarında morluklar niçin oluşur? Gözaltındaki morlukların en yaygın nedenlerinin başında kalıtım, uykusuzluk, vücut direncinin düşmesi, alerjiler, yaşlanma, güneş etkileri gelir. Birçok araştırma sigara ve alkolün, fazla kahve ve gazlı içeceklerin, bağırsaklardaki parazitlerin de bu sorunu arttırdığını gösteriyor.

CİLDİN İNCELMESİ:
Göz çevresindeki deri son derece incedir ve elastikiyeti zayıftır. Kollajen bakımından da fakirdir. Bu nedenle deri altındaki kılcal damarların rengi kolayca dışarıya yansır. Özellikle yaşımız ilerleyince bu deri iyice incelir. Güneş ışınları da bu bölgeyi zayıflatan etkenlerin en başında gelir.

KILCAL DAMAR SIZINTISI:
Bazen göz çukurundaki kılcal damarlar, kanı sızdırırlar. Bu sorun baş gösterdiğinde sızan kan oksijene maruz kalır. Oksidasyon göz çevresinde mor hatta siyah renge yakın lekeler yaratır.

ALERJİ & SAMAN NEZLESİ:
Özellikle gençlerde gördüğümüz gözaltı morlukları bize alerjik olabileceğini düşündürür. Hele saman nezlesi yükselişe geçince gözlerin altı iyice çöker! Örneğin toz, polen ve evcil hayvan tüylerine karşı alerjisi olanlar sık sık gözlerini ovuşturmak zorunda kalırlar. Tabii tek nedeni gözlerin ovuşturulması değildir. Burun bölgesindeki ödemler ve tıkanmalar kanın yukarı çıkmasını engeller. Baş ağrıları, gözlerin kısılması, bulanık görme, zihin dağınıklığı ve baş ağrısı bu nedenle ortaya çıkar. Bir yandan da gözaltları morarır. Çünkü dokular besinsiz kalır..

Birçok gıda alerjisi ve sindirim sorunları da göz çevresiyle bağlantılıdır. Günümüzün modern doktorları alerjik reaksiyonların kaynağını sindirilemeyen gıdalarda özellikle süt ürünleri ile glutende, eski tip metal diş dolgularında arıyorlar.

Alerjiyi andıran gıda intoleransında çok çeşitli belirtiler ortaya çıkabiliyor. En sık görülenleri; kabızlık, ishal, şişkinlik ve karın ağrısı. Ayrıca hapşırık nöbetleri, kaşıntı, döküntüler, gözlerin sulanması, burun akıntısı, öksürük, baş ağrısı, mide bulantısı, saman nezlesi olabiliyor. Bütün bunlardan sonra gözaltı morarmaz mı hiç?

KALITIM:
Gözaltındaki morlukları genetik mirastan payını alanlar arasında başta gelir. Özellikle beyaz ciltler veya göz çukuru derinde olan yüzlerde oldukça tipiktir.

ÖDEM:
Yukarıda alerjiye bağlı ödemlerin etkisinden bahsetmiştim. Ama su toplanmasının tek nedeni alerji değildir. Aşırı tuz tüketimi, sigara, kalp, tiroit, böbrek ve karaciğer sorunları da ödemlere yol açarlar. Bazı ilaçların uzun süre kullanılması da, damarların genişlemesine neden olabilir. Sonuçta gözaltındaki incecik kan damarları genişleyince kan deveranına geçit veremez. Böylece göz altındaki mor halkalar artar!
ÖNEMLİ:
• Öte yandan kansızlık ve demir eksikliği konusunda da hassas olmanızı tavsiye ediyorum. Gözaltı morarmalarının önemli nedenlerinden bir diğeri de budur.

• Göz altındaki morluklar için bir dermatoloğa baş vurduğunuzda genel sağlığınız ve kullandığınız ilaçlar hakkında ayrıntılı bilgi vermeniz önemlidir.

ÖNLEM VE TEDAVİLER
Gördüğünüz gibi gözaltı morluklarına salt kozmetik bir sorun olarak bakmak imkansız gibi bir şeydir. Sağlığınızla ilgili her türlü ihtimalin üzerine gitmeniz ve tedavi olmanız gerekir. Geriye kalanlar kozmetik olarak çözümlenebilir veya en azından daha kötü olması engellenebilir. Örneğin;

Yeteri kadar su için.
• Sabah yüzünüzü soğuk suyla yıkayın
• Gözlerinizin altına 30 faktör bir güneşten koruyucu sürmeden sokağa çıkmayın.
• Uykunuzdan fedakarlık etmeyin, gerekirse melatonin alın. Melatonin çok değerli bir antioksidandır.
• Gözaltı için kullanabileceğiniz doğal malzemeleri daima soğutun. Çayları gazlı beze koyun ve soğuk olarak uygulayın. Hazır çay poşetleri o kadar etkili değildir.
• Fazla tuz tüketmeyin.
• Göz çevresine K vitamini kremleri sürün.
• C vitamini kullanın. Bu değerli antioksidan damar duvarlarının güçlenmesini sağlar.
• Üzüm çekirdeği özü ve (pycnogenol) çam kabuğu extresi damarları güçlendiren cilt dostu gıdalardır. Yaban mersini, çilek, çay, Frenk üzümü, soğan, maydanoz gözaltına iyi gelen antioksidanlar içerir.
ÇİN TIBBI
Geleneksel Çin tıbbına göre göz altındaki morarmalar böbrek enerjisinin dengesinde bozulma olduğunu gösterir. Bu nedenle ona uygun gıdalar ve yaşam tarzı önerilir. Örneğin sabah kalkınca oda sıcaklığında su için derler. Sonra meditasyon yapın veya dua edin, kahvaltıda yoğurt ile yaban çileği yiyin, sadece deniz tuzu kullanın, böbrek biçimindeki tahılları tüketin, ıslak, suya ilişkin gıdalar alın, arada bir gazete okumayın ve televizyon seyretmeyin gibi tavsiyelerde bulunurlar..

K VİTAMİNİ
Vitamini kanın pıhtılaşmasındaki en önemli etkenlerden birisidir. Eksikliği durumunda kanamaya eğilim artar, pıhtılaşma süresi uzar. Kılcal damarlar üzerindeki bu etkisi nedeniyle K Vitamini gözaltı morluklarına iyi gelir. Bazı ciltler en küçük bir çarpmada veya travmada morarırlar. Onların da dermanı K Vitaminidir. Cildin gözeneklerinden derinin alt katmanlarına doğru iner ve hasar görmüş kan damarlarını onarır, sızıntıların kapanmasını sağlar, dokunun kendi kendini toparlamasına yardımcı olur.

KOZMETİK ÇARELER:

* Dolgu tekniği ile gözaltını hafifçe kalınlaştırdığımız zaman morluklar ortadan kalkar, görünüm düzelir.

* Napaj adı verilen, son derece yüzeysel bir enjeksiyon tekniğiyle yapılan göz altı mezoterapisi başarılı sonuçlar verir. .

* Birçok durumda lazer peeling gözaltı morluklarını hafifletir. Özellikle (Co2) korbon dioksid lazer son derece başarılı oluyor.

* Radyo frekansı kollajen dokuyu arttırır. Hem zahmetsiz hem de gayet etkilidir.

* Fraksiyonel lazer ile gözaltı morluklarında etkili sonuçlar alınıyor. İyileşme süreci çok daha kısa olan bu yeni lazer tekniği ile yaklaşık 3 seansta gözaltı morluklarını hafifletiliyor.



Dr. Yasemin F. Amat
o


NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

Hiç yorum yok: