24 Kasım 2008 Pazartesi

Nemlendirici nedir, merak edenler..

Nemlendiriciler çok değerli günlük bakım ürünleridir. Cildin susuzluğunu giderirler, nem dengesini korurlar, su kaybına bağlı ince kırışıklıkların oluşmasını engellerler ve direncini arttırırlar. Ama onlardan mucize beklemek gerçekçi değildir.

Yılbaşına doğru kendimize yeni kozmetikler aldığımız, cilt bakımını planladığımız bu günlerde, kremlerden beklentilerimiz de başını almış gidiyor. Kozmetik ürünlerin hepsi iyi güzel ve olağanüstü sıfatlarla takdim edilse de, kişinin kendisine en iyi gelecek ürün hangisidir, bu konuda net bir görüşe sahip olmak önemlidir. Kremler hangi dertlerimize çare olur, hangilerine yardımcı olamaz, kremler mucize yaratabilir mi? Bugün bu konularda biraz sohbet edeceğiz.

Nemlendirici cildi korur:

Kremler ancak yağ-nem dengesini koruyarak, güneş etkilerini önleyerek, cildi korumamıza yardımcı olurlar. Yani cildi gençleştirmezler ama yaşlanmasını geciktirirler. Kısaca ifade etmek gerekirse, nemlendiricinin esas işlevi koruyucudur, tedavi edici yönü sınırlıdır.

* Cildimizdeki yaşlanma belirtilerini ortaya çıkaran en önemli etkenler serbest radikallerdir. O halde cilt bakım ürünlerini seçerken serbest radikallerin oluşumunu engelleyen güneşten koruyucular birinci derecede anti aging nitelik taşırlar.

* Cildi yeteri kadar yağ ve nemle zenginleştirmek ise onu yıpratan dış etkenlerden korunmamızı sağlar. Ayrıca nemlendirici deri ile makyaj malzemeleri arasında bir bariyer oluşturur. Makyajı çıkarırken arada yağ bazlı bir krem olduğu için cilt tahriş olmadan makyajdan arınır.

Kırışıklıklar ve lekeler?
Kırışıklıklar alt derinin temel yapısında, kaslarda, hücrelerde,
yağ dokusunda, kollajen ve elastin dokularında başlar. Cildin üzerine sürdüğümüz nemlendiriciler onun temel yapısını değiştiremezler. Bunları düzeltmek için tedavi özelliği olan farklı kozmetik yöntemlere, cildin uyarılmasına, soyulmasına ve yaşam tarzını düzenlemeye ihtiyacımız var.

FDA sadece AHA (Alfa hidroksi asitler) içeren ürünlere ve güneşten koruyucu kremlere “anti-aging” denilmesini onaylamaktadır. Zaten Hidroksi asitler cildi geliştiren en önemli ajanlar arasındadır. Öte yandan östrojenli kremlerin de durumu farklıdır. Her ikisinin de etkisi nemlendirmenin ötesinde tedavi niteliğindedir.

Kozmetikleri ilaçlarla karıştırmayın

Örneğin leke kremleri ancak içeriğinde yeterli miktarda etken madde varsa yararlı olabilirler. Bu oran kozmetik olarak satılan ürünlerden ziyade ilaçlarda bulunur. O kremler bile ancak hafif lekeleri çıkarabilirler. Öte yandan tedavi edici tüm kremlerin yan etkileri olduğu için dermatolog kontrolü zorunludur. A vitamini içeren kremler ki hala en popüler kremlerdir, ABD ve Avrupa ülkelerinde reçete ile satılırlar.

Nemlendirici su kaybına bağlı ince kırışıklıkları önler
Cilt bakımı iğne oyası gibi ince, tüm yaşam gibi sabırlı bir iştir. Bir ürünün insanı gençleştirmemesi, onun gereksiz olduğu anlamına gelmez. Cildimizi nemli tutan, üzerindeki incecik bir tabakadır. Bu tabaka ciltteki doğal suyun tutulmasını sağlar ve onu dış etkenlere karşı korur. Çevre koşulları, rüzgar, güneş, soğuk-sıcak, stres, beslenme sorunları, hareketsizlik, hormonal dalgalanmalar cildin nem ve yağ dengesini etkilerler. Cilt su kaybına uğradığı oranda, kurumaya başlar. Kuruyan cilt, elastikiyetini kaybeder ve kolayca kırışmaya müsait olur. Nemlendiriciler cildi doğal olarak nemlendiren, cildin en üst tabakasındaki ( korneum) su kaybını telafi ederler. Böylece cildi dış etkenlerden koruyarak, esnek, yumuşak kalmasını sağlarlar.

Nemlendirici ürünlerdeki su oranı; kremlerde %70, losyonlarda %90’dır. Bu ürünler cilde sürüldüğünde, boynuzumsu bir yapıda olan en üst tabaka (korneum), suyu emerek yumuşar. Bu etki genellikle gün boyu devam eder. Nemlendiricilere gliserin gibi emiciler eklenirse, krem havada bulunan nemi kendine çeker. Ayrıca yağlar ürünün kavanozda kurumasını da önler.

Temel nemlendirici bileşikleri

Etkin bir nemlendiricinin içinde, suyun yanısıra, cildin üzerine yayılan yağ veya benzeri malzemelerin bulunması gerekir. Bazı nemlendiriciler yağsız (oil-free ) imal edilir. Bunlar özellikle akneli-yağlı ciltler içindir. Ayrıca ciltteki yağ oranını dengeleyen (oil-control) ürünler de bulunur.

Nemlendirici ürünlerde kullanılan ana maddeler şöyle sıralanabilir;

Bitkisel yağlar:
Badem, avakado, havuç, hindistan cevizi, mısır, jojoba, zeytinyağı, soya, ayçiçek yağı ve daha birçok bitkisel yağlar.

Hayvansal yağlar:
Bunlar arasında en çok koyun yününden elde edilen lanolin
kullanılır. Ancak lanolin’in allerji yapma ihtimali olabilir. Bu nedenle hassas ciltler için
hazırlanan ürünlerde bundan kaçınılır. Bir çok nemlendiricide balık yağı, glycolipid,
fosfolipid gibi yağlar da kullanılır.

Mineral yağlar:
Bunlar petrolden elde edilen Vazelin, ağaç kütüklerinden elde edilen yağlar veya kayalardan çıkarılan silikon yağlardır. Mineral yağlar harika nemlendiricilerdir. Vazelin, yağlı ve sivilceli ciltlerde kullanılmaz. Ancak silikon içeren nemlendiriciler her tip ciltte kullanılır.

E vitamini:
Yağ içinde çözülen E vitamini güzel bir nemlendiricidir. Ancak abartıldığı
gibi cildi besleme özelliği yoktur. Antioksidan yani bir bakıma yaşlanmayı engelleyici
özelliği vardır.

Kollajen:
Cildin üzerine sürülen kollajen, alt derideki gerçek kollajen dokuyu
etkilemez ama cildin su kaybını önleyen etkili bir koruyucu tabaka oluşturur. Kollojen molekülleri yağlar gibi iridir ve cilt tarafından emilmesi zordur. Cildin üzerinde kaldığı için buharlaşma ile oluşan su kaybını önler.

Mukopolisakarid ve Hyaluronik asit:
Bu maddeler de kollajen gibi cildin doğal yapısında bulunan maddelerdir. Cilt yüzeyine sürüldükleri zaman su kaybına engel olurlar. Yani kremlerdeki hyaluronik asit dolgu enjeksiyonlarındakine benzer bir etki göstermez. Asıl işlevi, su kaybını önlemektir.

Humektantlar:
Nemlendiricilerde kullanılan bir diğer madde ise, dermisten (alt
deriden) veya dışarıdan cildin içine su aktarımı yapabilen Humektatnt’lardır.
Humektantlar yağ içermeyen (oil-free) nemlendiricilerde kullanılırlar.

Yağlı-Akneli Ciltlerde Nemlendirme:

Yağlı ve akneli ciltlerin de neme ihtiyacı vardır. Bu tip ciltlere ya tamamen yağsız (oil-free) veya yağ oranı %10-15 i geçmeyen hafif nemlendiriciler önerilir. Kimi zaman da ciltteki yağ oranını dengeleyen (oil-control) ürünler tavsiye edilir. Yağ oranını dengeleyen (oil-control) nemlendiricilerin içinde, pudra, kil veya polimerler gibi maddeler bulunur. Bunlar cildi kurutmadan, üzerindeki fazla yağı emerler.

Yağlı ve akneli ciltler için hazırlanan hafif yağlı nemlendiricilerde silikon kullanılır. Oil -free nemlendiricilerde ise humektantlar tercih edilir.

Kuru Cilt:
Kuru ciltler nemlendiricilerden vazgeçemezler. Bu tip ciltlerde %15-30 oranında yağ içeren kremler kullanılabilir. Özellikle hayvansal ya da bitkisel yağlar içeren, mineral veya kollajen benzeri nemlendiriciler, kuru ciltleri çok rahatlatırlar.

Gece Kremleri:
Bu tip kremler gece boyunca cildimizde kalır. Cilt üzerinde uzun süre kalan krem tabakası, yüzeydeki nem kaybını önler ve suyun alttaki dokulara nüfuz etmesini sağlar. Gece kremleri, kuru ciltler için %80 oranında, yağlı ciltler için %45 oranında yağ içerir. Bileşimlerinde mineral yağlar, bitkisel yağlar veya vazelin kullanılır. Gece kremlerine çeşitli vitaminler özellikle C Vitamini veya östrojen (dişilik hormonu) ilave edilebilir. Hele östrojenler, yüzeysel etkiyi aşarlar. Yaşlanan cildin su tutma kapasitesini arttırırlar ve cildi içten dışa canlandırırlar.

Dr. Yasemin F. Amato

NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

Hiç yorum yok: