20 Şubat 2009 Cuma

Kış cildi zorlar..

KIŞ CİLDİ ZORLAR, ALLERJİLER ARTAR..



Cilt öylesine hassas bir organdır ki, her mevsim onu farklı bir şekilde etkiler. Özellikle kış mevsiminde bazı cilt rahatsızlıkları artar. Bunların en başında akneler, sedef, dermatit (egzema) gibi sorunları sayabiliriz. Ayrıca soğuk havanın neden olduğu kuruluk da başka bir derttir. Cildin hızla yıpranmasına neden olur.

Malum, kış hem soğuk geçer hem de karanlık bir mevsimdir. Bu dönemde havanın erkenden kararması, yağmurlu günler, gecelerin uzaması, vücudumuzdaki tüm hormon dengesini etkiler. Karanlık stresi arttırır ve soğukla birleşince, vücut direnci düşer. Böylece cilt hastalıkları da kolayca ortaya çıkmaya, bir bir artmaya başlar..

Örneğin; soğuğa maruz kalanların ellerinde, yüzlerinde çatlamalar, yarılmalar hatta kanamaya kadar varan kuruluklar görülür. Erişkinlerin bile baş edemediği bu durum birde bebeklerde ortaya çıkınca daha üzücü olur. Basit bir kurulukla başlayan bu sıkıntılar aslında “Dermatit” veya “Egzema” adı verilen bir cilt hastalığının ta kendisi olabilr.

Peki Egzema nedir, neden olur, çaresi var mıdır, onu nasıl tanıyabiliriz? İsterseniz bugün bu konuyu biraz kurcalayalım..

EGZEMA (DERMATİT)
Egzama kendini; cildin şişmesi, kızarması, ağrı ve kaşıntı ile gösterir. Esasında derinin onu rahatsız eden dış uyaranları etkisizleştirmek için verdiği bir tepki veya yanıttır. Bir başka ifade ile enflamasyondur. Soğuktan, cildin tahrişine yol açabilen maddelere değin pek çok nedeni olabilir. Yeri gelmişken belirtmekte fayda var; Egzema ile Dermatit aynı şeydir. Ancak bazı hekimler olayın nedeni biliniyorsa Dermatit, bilinmiyorsa Egzema deyimini kullanırlar.

Genel olarak Dermatit çeşitlerini şu şekilde sıralayabiliriz;

Atopik dermatit:
Bu kronik bir hastalıktır. Çoğunlukla bebeklerde ve çocukluklarda görülür. Belirtileri diğer alerjik cilt rahatsızlıklarına çok benzer; Cilt kızarır, şişer; dirsek, diz, el ve ayak bileklerinde, yüzde, boyunda ve göğüsün üst kısmında pullanmalar, kızarıklıklar oluşur.

Bu belirtiler çocuklarda görüldüğü zaman, oyuncaklarına ve odasındaki eşyalara dikkat etmek gerekir. Toz tutabilen ve allerjiye neden olabilen her türlü eşya, halı, yorgan, tüylü bebekler veya boya maddeleri kuşkulu olan oyuncaklar ortadan kaldırılmalıdır. Atopik dermatit teşhisi koyulan çocukların gıdaları da gözden geçirilmelidir.

Bebeklerin bu tip sorunları, diş çıkarma ve emekleme dönemlerinde artabilir. Atopik Dermatit, çocuk büyüdükçe hafifler veya geçer. Ancak bebeklikte de olsa allerji hikayesi olan bir insan, daima hassas olmaya devam eder..

Özellikle çocuklardaki atopik dermatitte kaşıntının neden olduğu rahatsızlık, uyku bozukluklarına yol açar. Dolayısı ile fiziksel, sosyal ve psikolojik sorunları tetikler. Uykusuzluğa bağlı yorgunluk genellikle huzursuzluğa ve konsantrasyon eksikliğine yol açar. 1995 Yılında yapılan bir çalışmada, uyku bozukluğunun atopik dermatiti olan çocukların ailelerinde en fazla sıkıntıya yol açan etkilerden biri olduğu sonucuna varılmıştı.

Kontakt dermatit:
Kontakt dermatit, cildin herhangi bir tahrişe veya kullanılan bir maddeye karşı gösterdiği allerjik reaksiyondur. Cilt kızarır, şişer, kabarıklıklar, yaralar ve kabuklanmalar oluşur. Bu belirtiler bir hafta içinde geçmezse, bir cilt doktoruna başvurmak gerekir.

Kontakt dermatite neden olabilen maddelerin en başında, evlerde kullanılan temizlik malzemeleri ve deterjanlar bulunur. Konsantre temizlik malzemeleri, pek çok insanda allerjik reaksiyon oluşturur.

Seboreik dermatit:
Bu dermatit türü, daha ziyade saçlı deride (kafada) görülür. Saçta kepeklenme ve kaşıntı varsa, seboreik dermatit belirtisi olabilir. Ayrıca burun kenarlarında, kaşlarda, kulakların arkasında ve içinde, göğsün ortasında ve göbek deliği etrafında görülebilir.

Seboreik dermatit altı aylığa kadar olan bebeklerde konak şeklinde, birçok
obez ve beslenme sorunu olan kişilerde kafa derisinde ve genellikle kepek olarak çıkar. Mevsim değişiklikleri ve stres hastalığın seyrini etkiler. Belirtiler genellikle kış aylarında artar, yaz aylarında azalır. Aslında bu sorun kolayca kontrol altına alınabilir. Tedavinin en etkili koşulu cilt temizliği, doğru şampuan seçimi ve strese karşı dikkatli olmaktır.

Nummular dermatit: Yuvarlak şekilli, kol ve bacaklarda oluşan, aşırı kızarmış ve kaşınan bir tür tepkimedir.

Nörodermatis: Böcek sokması ve benzeri durumlarda oluşan, kaşınınca aşırı artabilen ve çok kaşınan bir türdür.

Dishidrotik dermatit: Avuç içleri ve ayak tabanlarında oluşan, derin ve kaşınan yaralardır.

Bu tip cilt hastalıkları, sahibini, ailesini ve bakım veren kişilerin yaşam kalitesini derinden etkiler. Hastalığın seyri alevlenmeler ve iyileşmeler ile seyreder. Özellikle mevsim dönümlerinde alevlenmeler artar. Yediğimiz besinlerden, kullandığımız kimyasallara, giydiğimiz kıyafetlere kadar her şey ama tamamen çevresel etkenler tarafından tetiklenir.

TAKI ALLERJİSİNE DİKKAT
Kızartı, ağrı veya kaşıntının nerede oluştuğu, çoğu zaman soruna ışık tutar. Örneğin allerji kulak memesinde ise, akla küpe ve küpenin yapıldığı metal gelir. Bazen bel çevresinde allerji olur. Bu durumda bele temas eden maddelerin ne olduğu sorgulanır. Bu kemer de olabilir, kullanılıyorsa lastikli pantolonları da düşündürebilir. Kimi saat kayışları da el bileğinde allerjiye yol açar. Bu kayışların, deri, metal veya plastik oluşuna göre, allerjen malzeme hakkında, bir yorum yapılabilir.

HAVAYI NEMLENDİRİN
Kış boyunca cildimizin en önemli ihtiyacı ışık, nem ve temiz havadır. Bir yandan soluduğumuz havayı diğer yandan da cildimizi nemlendirmek için her tedbiri almalıyız.

 Soğuk, yağışlı ve rüzgarlı günlerde, cildinizi korumak için elinizden geldiği kadar örtünün.
 Günde en az 2 litre su için
 Aşırı sıcak suyla yıkanmayın
 Elektrikli battaniyeler içinde uyumayın
 Ev ve iş yerinde buhar makinesi çalıştırın
 Kalorifer üzerine ıslak havlular koyun veya sobanın üzerinde bir çaydanlık su kaynatarak odadaki nem oranını arttırın.

İLAÇ HASTAYI YORMAMALI
Bir hastaya dermatit teşhisi koyduğumuzda; tedavinin ilk basamağı, allerji yapan maddeyi bulmak ve ondan uzak durmaktır. Tedavide kullanılan antihistaminikler, kortizonlar ve diğer sistemik ilaçlar uzun vadede bazı yan etkiler gösterebilir. Hastayı yorar, yaşam kalitesini düşürür. Oysa steroid içermeyen ürünler birçok hasta için yeterli oluyor. Tabii bütün bunları ezbere yazmak mümkün değildir. Yukarıda yazdığım belirtilerle karşılaşırsanız hemen bir cilt doktoruna gidin. Egzema uzun soluklu bir tedavi gerektirir. Doktorunuz her dönem ihtiyacınıza uygun farklı solüsyonlar, kombine tedaviler uygulayarak sorunlarınızı hafifletir.

Dr. Yasemin Fatih Amato
Şamdan Plus Dergisinde yayınlanmıştır

NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

Hiç yorum yok: