
Ve yeniden, ‘mucize diyet’ formulleri, yeni, kesin ve kolay çözümler öneren listeler elden ele dolaşıyor. Yankıları kulaktan kulağa yayılıyor. Ne yazık ki birçoğumuz, bu mucize vaadlerin peşine takılıp, yeniden hata üzerine hata yapıyoruz. Bu hatalar sonucunda, hiç kuşkunuz olmasın, gelecek bahar daha da kilolu olacağız.
ŞOK DİYETLERLE YAĞLAR ERİMEZ:

Aç kalınca vücudumuz ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak için kaslarda ve karaciğerde bulunan bir tür şekeri (glikojen) kullanmaya başlar. Bu nedenle gün boyunca yemek yemeyenler kendilerini güçsüz hissederler. Şok diyetlerle tüm karbonhidrat depolarımız boşalır, kan şekerimiz düşer, halsizliğimiz ve tatlı isteğimiz artar, iş verimimiz düşer, baş ağrıları ortaya çıkar. Ama yağlar yerli yerinde kalır!
YAĞ YERİNE KAS KAYBETMEYİN:

Çünkü bir gram kas kaybettiğimizde, yaklaşık 2,7 gram da su kaybederiz. Böylece kilo verdiğimizi zannederiz.
Gerçekte amacımız vücut yağlarının azalmasıdır. Bu da yağsız doku kitlesinin yani kas ağırlığının korunması hatta arttırılmasına bağlıdır.
Vücudumuzda ne kadar fazla kas varsa, metabolik hızımız o kadar yüksek, yani yağ yakma yeteneğimiz o kadar iyi demektir. Öte yandan, vücudumuzdaki kas kütlesi azaldıkça yağları yakmamız güçleşir. Karında, bel çevresinde, üst bacaklardaki yağlanma, gün geçtikçe artar..
ŞOK DİYETLERLE ŞİŞMANLAMAK İŞTEN BİLE DEĞİL!
Şok diyetlerle yağ dokusundan çok kas dokusunu kaybedenlerin metabolizması yavaşlar. Bir miktar kilo verilmiş olsa da, bunlar ilk fırsatta geri alınır. Hatta kişi daha az veya eskisi kadar yese bile, kilo almaya devam eder. Üstelik daha sonra yapılan diyetlerle kilo vermek iyice zorlaşır.
EGZERSİZDEN VAZ GEÇEMEYİZ
Diyet mutlaka egzersiz ile desteklenmelidir. Evet, egzersize başlayınca vücut ağırlığı hemen azalmaz. Çünkü egzersizle başta kas hacmi olmak üzere yağsız vücut kitlesi artar. Ama vücut hızla daralır ve dokusu sıkılaşır. Artan kas kütlesiyle birlikte metabolizma hızlanır, yağlar kalıcı olarak yakılmaya başlanır. Böylece sağlıklı ve gerçek bir zayıflama başlar.
ŞOK DİYETLER HASTALIĞA DAVETİYE ÇIKARIR

Protein diyetlerinde ekmek ve tüm karbonhidratlar kısıtlanır. Bu yoksunluk vücudu depolanmış yağlar yerine kaslardaki şekeri kullanmaya yöneltir. Çok düşük kalorili diyet yapanlarda görülen diğer bir risk de safra kesesinde sorunlar çıkması ve yukarıda belirttiğim gibi, metabolizmanın daha da yavaşlamasıdır.
AÇ KALMAK ŞİŞMANLATIR
Zayıflamak uğruna aç kalmak, öğün atlamak, sanılanın aksine genelde kilo almamıza neden olur. Çünkü yeterince beslenemeyen metabolizma, durumu “kıtlık” olarak algılar ve enerjiden “tasarruf etmeye” karar verir. Böylece tüketilen her besini vücutta yağ şeklinde depolamaya başlar.
DENGELİ BESLENME VE EGZERSİZDEN BAŞKA BİR ÇÖZÜM ARAMAYIN:

Metabolizmayı hızlandırmanın, kas kütlesini arttırmanın ve yağları eritmenin başka bir çaresi yoktur. Şok diyetlerle hiç vakit kaybetmeyin!
YENİ BESLENME ALIŞKANLIKLARI EDİNİN
İlk iş olarak alkolü sınırlamayı öğrenmeliyiz. Haftada 2-3 kere kırmızı şarap yararlıdır. Çünkü kırmızı şarabın çok özel bir yeri vardır. Sonra beyaz şeker ve beyaz un ile yapılmış tüm gıdalar; Bunlar kan şekerinizi hızla yükseltirler ve sonra aynı hızla düşmesine neden olurlar. Bir bakıma bağımlılık yaratırlar. Serbest radikallerin artmasına, tüm direncinizin düşmesine, hızla yaşlanmanıza ve kilo almanıza neden olurlar.
Hayvansal yağlar, kızartma yağları ve margarinler de aynı sınıfa girerler.
Kahvenin fazlası vücudumuzdaki hormon üretimini bozar, yüksek tansiyona ve kalp ritminin bozulmasına neden olur, direncimizi düşürür.
Ve tuz! Tansiyonunuz normal olsa bile, tabağınıza asla tuz ilave etmeyin.
İnanın dengeli beslenmek ve kilo vermek hiç de zor değildir. Yeter ki, tercihinizi yaşamdan, sağlıktan, mutluluktan ve gençlikten yana kullanın…
Bu denli fast food, yağlı, kremalı, soslu gıdalar ve şeker bolluğundan sonra, doğanın eczanesini yeniden keşfediyoruz. Her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Doğanın bize cömertçe sunduğu su kaynakları, sebzeler, meyveler, otlar, tahıllar, tohumlar, yapraklar, yağlar, balıklar, hayvansal proteinlerden akıllıca yararlanmalıyız.
• Bol bol su için
• Sabah kahvaltısını ihmal etmeyin ve onu bir kaşık bal, ceviz, birkaç fındık, badem yiyerek tamamlayın.
• Günde 3 ana öğün yiyin ve ara öğün olarak meyve alın
• Her çeşit meyve, sebze, ot, tahıl ve kuru yemişten yararlanın
• Zeytinyağı ve balık yağından şaşmayın.
• Her türlü unlu, şekerli ve rafine gıdaları, donmuş –konserve yiyecekleri, kızartmaları, meşrubatları terk edin!
• Kahve ve alkol alırken ölçüyü kaçırmayın.
• Haftada 3-4 kez spor veya yürüyüş yapın.
• Ve sakın aç kalmayın!
Benden söylemesi..
Dr. Yasemin F. Amato
NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder