31 Aralık 2007 Pazartesi

Benler

BENLER VE İYİ HUYLU DERİ TÜMÖRLERİ

Ben” hassas bir konudur. Çoğu zaman , ciltte herhangi bir lekecik olmaktan öte bir anlamı olmasa da, bazı durumlarda cilt kanserinin habercisi veya ta kendisi olabilir.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Vücudunda veya yüzünde ‘”ben” bulunmayan birisini hiç görmedim. Bunlar kimileri tarafından çok beğenilir. Dudağın kenarında, kaşların ortasında veya kalçadaki bir benin, insana cazibe kattığı hatta ona kişilik kazandırdığı düşünülür. Yıllar önce benler modaydı. Kadınlar göz kalemi ile yanaklarına, şakaklarına veya dudak kenarına bir ben kondurmayı çok severlerdi. Zaman zaman kliniğimize gelip yüzlerine ben yaptırmak isteyenler olur. Uzmanlarımız da kalıcı makyaj tekniği ile, istenen yere bir ben nakşederler…

Öte yandan bunlardan hoşlanmayanlar da var. Hatta işi daha ileri götürüp benlerini takıntı haline getiren hastalarla da olabiliyor. Görsel beğeniler sözkonusu olunca; kiminin öyle, kiminin böyle istemesi sorun sayılmaz. Kozmetik bu detayları çok kolay çözümleyebiliyor. Yeter ki, sağlık koşulları elverişli olsun.

Ben hassas bir konudur. Çoğu zaman , ciltte beğenilen veya beğenilmeyen herhangi bir lekecik olmaktan öte bir anlamı olmasa da, bazı durumlarda cilt kanserinin habercisi veya ta kendisi olması ihtimali olabilir.

BENLER NASIL OLUŞUR?

Doğum ve gençlik benleri:
Bir çok ben doğum anından itibaren oradadır. Bazıları sonradan meydana gelir. Yenileri her yaşta oluşabilir. Genellikle , büyümenin devam ettiği 20 yaşına kadar ve özellikle ergenlik çağında, ben sayısının çoğalması olağan karşılanır. Bir çok araştırmacı benlerin genetik olduğunu düşünür. Gerçekten kalıtım çok ilginç sürprizler yapar. Yeni doğan bir bebeğin üzerinde, birkaç kuşak önceki dedesiyle tıpatıp aynı şekil ve aynı yerde, bir ben olduğu görülür. Hatta bazen bunlara özel anlamlar yüklenir. Çocuğun dünyaya bir “nişan” ile geldiği, özel bir misyonu veya kaderi olacağı söylenir...

Hamilelik ve menapoz:
Hamilelik ve menapoz dönemlerinde hormon faaliyeti değişir. Hormonlar yeni benlerin ortaya çıkmasına veya mevcut benlerin büyümesine neden olabilir.

Hastalıklar:
Ayrıca travma, güneş etkileri ve bazı enfeksiyon hastalıklarının sonrasında yeni benlerin oluştuğu görülür.

BENLERİN KARAKTERİNDE DEĞİŞİM
Güneş, benlerin kansere dönüşmesinde baş etkendir.

Benler kimi zaman değişebilir. Örneğin rengi koyulaşabilir, kabarıklaşabilir, iltihaplanabilir, kabuk bağlayabilir veya kanayabilir. Bütün bunlar ne anlama gelir? Bu soruya genel bir cevap vermek kolay da değildir, doğru da değildir. Bu değişimi yorumlamak uzmanlık gerektirir. Benlerin görünümünde farklılaşma izlendiği veya hissedildiği zaman, vakit kaybetmeden bir cilt doktoruna başvurmak gerekir. Durumu yorumlamak onun işidir.

Hastanın sorumluluğu ise benlerini takip etmek, sık sık aynada kontrol etmek ve bir değişim fark ettiğinde uzmana başvurmaktır.

BENLERİN TAKİBİ
Bir boy aynasının karşısına geçin ve vücudunuzu kontrol edin. Benlerinizi dikkatle inceleyin. Eğer aşağıdaki bulgulardan birini farkederseniz, vakit kaybetmeden doktora gidin.

 Büyüme
 Renk değişmesi
 Kanama
 Asimetri
 25 yaşından sonra yeni ben oluşumu
 İltihaplanma
 His değişikliği; kaşıntı, ağrı, gıdıklanma, iğnelenme gibi.

Cilt sorunları söz konusu olduğunda, dönüp-dolaşıp, karşımıza her defasında “GÜNEŞ” çıkar. Araştırmaların vardığı son noktada, benlerin kansere dönüşmesindeki baş etkenler; güneş, güneş yanıkları ve aşırı solaryum kullanımı olarak belirlenmiştir.

BENLER KONUSUNDA YANLIŞ BİLGİLER

Benler ellenmez!
Doktorların en çok zorlandığı konu; tehlikeli bir ben saptadıktan sonra, o benin alınması konusunda aileyi ve hastayı ikna etmektir. Çünkü en kültürlü kesimler arasında bile, benlere dokunmanın tehlikeli olduğuna dair bir kuşku vardır. Benler cinli-perili şeylermiş de, kurcalanırsa “intikam alırmış” gibi bir endişe taşınır. Sayısız olumsuz vaka anlatılır. Bu anlatılanların gerçek seyri ve analizleri incelenmeden neden, nasıl olduğu bilinemez. Ancak hastaya inanmadığı bir tedaviyi önermek kolay değildir. Ayrıca hekimler de insandır ve hastanın içinden gelmeyen şeyleri zorlamayı tercih etmezler.

Esasında benin alınması ile o benin kansere dönüşmesi arasında, mantık ve bilimsel bilgi temelinde hiçbir ilişki kurulamaz. Tam tersine, tehlike olasılığı varsa, benin alınmasıyla giderilmiş olur. Ancak yıllarca yüzündeki bende cilt kanseri taşımış olan bir hasta; geç kalınmış bir müdahaleden sonra, hastalığın kaçınılmaz seyrini, benin alınmış olmasına yüklemiş olabilir. Buna benzer olaylar nedeniyle benlere yapılan müdahaleler gözden düşmüş ve cilt kanserlerinin günah keçisine dönüşmüş olabilir.

Tehlikeli bir ben varsa, muhakkak alınmalıdır. Ben kanserli ise, erken teşhis hastayı kurtarır. Doku sağlıklı ise, müdahale kansere yol açmaz. Ancak teşhiste ve müdahalede geç kalınmışsa, benin alınması ile hastalığın ilerlemesi arasında bir ilişki kurulması gerçekçi değildir.

Kıllı benler:
Benlerle ilgili olarak en çok sorulan sorulardan biri, ben üzerindeki kılların ne yapılabileceğidir. Bu kılları cımbızla çekmenin veya epilasyon yapmanın, herhangi bir soruna yol açıp açmayacağı tartışmalı bir konudur. Ancak kıllı benler göze hiç hoş görünmezler. Bir dermatolog tarafından yapılmak koşuluyla, foto veya iğneli epilasyon yapılması mümkündür. En iyisi ihtiyatlı olup, ben üzerindeki kılları makasla kısaltmaktır.

Benin yeri veya tipi :
Son zamanlara kadar, avuç içinde, topuklarda ve genital bölgelerde oluşan benlerin, diğerlerine göre daha tehlikeli olduğu düşünülüyor ve bunların alınması öneriliyordu. Ancak yapılan araştırmalar insanların %10’unda böyle benler olduğunu belirlemiştir. Böylece bu benler üzerindeki kuşku hafiflemiştir. Buna mukabil, kadınların ayaklarındaki, erkeklerin de sırt bölgesindeki benler büyüteç altına alınmıştır.

Tüm kuşkulara rağmen esas belirleyici olan, benin yeri değildir. Avuç içi, ayak tabanı, sırt veya genital bölgelerdeki benler , orada oldukları için özel bir anlam taşımazlar. Benlerin tipi, nerede olduklarından daha önemlidir.

BAŞLICA BEN TİPLERİ
Bu bölümde en sık görülen, belli başlı benleri inceleyeceğiz. Eminim ki bu benlerden biri veya bir kaçı sizde de vardır.

Becker nevus
Vücudun tek tarafına yerleşir. Görüntüsü büyük, kahverengi, melanotik bir lekeyi andırır. Tipik özelliği üzerinde kıllar olmasıdır. Bu benler erkeklerde görülür ve yirmili yaşlarda veya daha sonraki yıllarda ortaya çıkar. Becker nevus benleri tipik olarak omuz ve göğüs bölgesinde oluşur. Genellikle düzdür ancak zamanla kalınlaşma gösterebilir. Üzerinde oluşan tüyler sert ve kalındır. Estetik olarak rahatsız etmiyorsa, izlenmesi yeterlidir.

Nevus sebase
Bu tür benler genellikle kafa derisinde ve ensede görülür. Sarı renkte, pürüzsüz ve kenarları hafifçe yükselen bir tabakadan oluşur. Boyutu 1-2 cm çapındadır. Zamanla büyüme gösterebilir. Saçlı deride çıktığı zaman, o bölgedeki saçları yok eder.
Nevus sebase’lerin çoğu doğuştan olur. Çocukluktan yetişkinliğe doğru, doku gelişimi ile birlikte ben de büyür. İrileşen benlerin üzeri pürtüklü bir görünüm alır.
Nevus sebase’ler zamanla kötü huylu tümörlere dönüşebilir. Bu benlerin alınması önerilir.

Konjenital melanositik nevus
Bu benler sadece doğuştan olur. Yeni doğan bebeklerde %1 oranında rastlanır ve yaşam boyunca kalıcı olur. Değişik boyutlarda olabilir. Lezyon genellikle tümsek gibidir. Bazen de küçük bir başı olur. Kimi zaman üzerinde tüyler bulunabilir.

Kongenital melanostik nevus tipi benlerde, kanser riski araştırılır. Özellikle üstü tüylü, iri kongenital nevuslarda olasılık daha fazladır. Küçük cinsleri tehlikeli olmayabilir.
Kozmetik görüntü açısından sakıncası yoksa, bu tür benlerin aldırılması tavsiye edilir. Kadınlarda melanoma daha ziyade bacaklarda , erkeklerde ise sırtta görülür. Bu bölgelerde kongenital nevus tipinde bir ben varsa, tedbirli olmak gerekir.

Jonksiyonel melanostik nevus
En sık rastlanan ben türü jonksiyonel melanostik nevus’tur. Yapı olarak düz, yarım santim’den daha küçük, yuvarlak veya oval biçimdedir. Bazen hafifçe kabarık olabilir. Bu tip benlerin üstü kılsız pigmentlerle kaplıdır. Kaşıntıya neden olmazlar. Renkleri silik kahve renginden siyahımsı bir tona kadar değişebilir. Tipik olanlarında renk dağılımı muntazamdır. Bu benler genellikle 30 yaşına kadar oluşur.

Bu benler nadiren, melanomaya dönüşür. Bu nedenle izlenmesi ve 6 ayda bir kontrol edilmesi önemlidir. Özellikle ilerleyen yaşlarla birlikte meydana çıkacak olursa, tetkik edilmesi gerekir.
Jonksiyonel melanostik nevus’un kanser açısından riskli olup olmadığına karar vermek için, renklerin dağılımı ve benin sınır çizgileri incelenir. Ben tek renk tonunda ve sınırları da düzenli ise, endişeye gerek yoktur. Çünkü melanoma tümörleri birden fazla renk taşır, sınırları düzensizdir, bazen de kabarık olur.

Bu tür benler hastayı çok rahatsız ediyorsa, alınmaları mümkündür. Ancak karar verirken, yara izi kalabileceği göz önüne alınmalıdır.

Compound nevus
Bu nevuslar, deriden kabarık, çapı yarım santimden daha küçük, yuvarlak veya oval biçimde ve renkli olurlar. Pigmentlerin dağılımı eşittir, yani rengi homojendir. Bazılarının üzerinde kıllar bulunabilir.

Bu benlerin karakteri, jonksiyonel nevus’ta olduğu gibi zamanla değişebilir. Görüntüsü hastayı rahatsız etmediği sürece, altı ayda bir kontrol edilerek takip edilmesi yeterlidir. Ancak yapısında değişme görülürse hemen alınır. Alınma işlemi gayet kolaydır.

Intradermal nevuslar
Bu benler cilt renginde, yumuşak, deriden kabarık, yuvarlak biçimde bazen de üstü tüylü olabilir. Intradermal nevuslar genellikle yüzde oluştuğu için kimisinin hoşuna gitmeyebilir. Küçük, kubbemsi ve yumuşaktırlar. Bazen telenjektazi yani ince kılcal damar görüntüleri içerirler. Bu tür benlerin kanserleşme ihtimali yoktur. Hastayı rahatsız ediyorsa alınabilir.

Halo nevus
Kahverengi bir benin etrafında beyaz bir hale olduğu zaman, onun “halo nevus” olduğu anlaşılır. Bu tür benler, yaygın olarak 20 yaşına kadar görülür. Bunlar esas olarak zararsız benlerdir. Buna rağmen bazen tümsekleştikleri için insanın aklına kötü şeyler getirirler. Korkulacak bir şey yoktur. Bu benler genellikle kendi kendine kaybolurlar ve cilt zamanla eski rengine döner.
Tamamıyla zararsız olduğu için bu lezyonların alınması gerekmez.

Blue nevus
Mavi veya siyah renkte, yuvarlak, yüzeyi pürüzsüz, yumuşak, kabarık bir bendir. Lezyon genellikle yarım santimden daha küçüktür. Cildin her yerinde oluşabilir. Genellikle yüzde, başta, ellerde ve ayaklarda görülür. Kanser tehlikesi taşımaz ama estetik amaçlarla alınabilir.

Seboreik verru- seboreik keratotis
Seboreik keratozlar, bazal hücrelerin anormal olgunlaşmasıdır. Son derece yaygın görülür. Bu benler belirgin olarak şekillenmiş, tümsekleşmiş, üzeri renkli, kahverenginin değişik tonlarında, sert yüzeyli, hafif çatlamış bir görünümde ve genellikle kaşıntılı olur.

Daha ziyade yaşlılarda görülse de genç ve orta yaşlı insanlarda da rastlanır. Seboreik verru-seboreik keratosis’ler beyaz ırka özel benlerdir. Oluşma nedeni tamamen güneş ışınlarıdır.
Bu lezyonların kanserleşme olasılığı çok nadirdir. Yine de hem risk hem de görüntü bakımından alınması tercih edilir. Kullanılabilecek yöntemler lazer, buz tedavisi veya ameliyat olabilir.

Vasküler benler (damarsal benler)
Bunlar kırmızı benlerdir. Damarların bir araya toplanmasıyla oluşurlar. Vasküler benler hemen herkeste bulunur. Sayısı çok fazla olmadıkça sorun sayılmaz. Ancak travmalarda kanama olabilir.
Bazen bebekler büyük kırmızı benlerle dünyaya gelirler. Kimi zaman bu benler ilk birkaç ay içinde ortaya çıkar. Kırmızı-mor renkteki bu vasküler benler, aileleri paniğe sokar. Esasında merak edilecek bir şey yoktur. Bu benler yavaş yavaş küçülür ve çoğunlukla pembe bir iz bırakarak geçer. Tedaviye bile gerek yoktur.

Şarap lekeleri
Bu lekeler doğuştan olur. Nedeni bilinmemektedir. Ancak tamamen zararsızdır. Hasta tarafından çoğunlukla estetik nedenlerle istenmez. Lazer ve krioterapi ile bu lekeleri hafifletmek mümkündür. İyi sonuçlar alınır ama tedavi fazla seans gerektirdiği için göze alınmayabilir.

Et benleri
Et benleri; cilt renginde, çıkıntılı küçük deri parçalarıdır. Bunlar 30 yaşından sonra oluşmaya başlar. Meydana geliş nedenleri konusunda net bir tıbbi bilgi yoktur. Bu benlerin oluşumunda soyaçekim çok belirleyicidir. Estetik açıdan hoşa gitmezler fakat zararları yoktur. Hastayı rahatsız ediyorsa, çok kısa bir işlem ile alınmaları mümkündür. Bir çok hasta et benlerinin giysilere veya takılarına sürtünmesinden şikayet eder. Bu benler bir yere takılıp kopacak olursa paniğe kapılırlar. Oysa korkulacak bir şey yoktur. Ciltte kalan kısmı lazer veya koter ile alınabilir ve geriye hiçbir sorun kalmaz.

______________________________________________________

Sonuç olarak;

Ağzınız, burnunuz, gözünüz, huyunuz soyunuzdan derlenirken; vücudunuzdaki, yüzünüzdeki her şey gibi, benler de yerini alır. Genellikle saçınızın kıvırcık yada düz, gözlerinizin siyah veya ela olmasından daha fazla bir ayrıcalık taşımazlar sağlık açısından. Beğenmezsek değiştirmek elimizdedir. Kozmetik tüm çözümleri sunacaktır elbette… Ancak, ben değişmeye başlarsa, dikkate alınması gerekir. Ve maalesef, bu huzursuzluğun nedeni gene güneş’tir büyük ihtimalle...
_______________________________________________________

Dr. Yasemin. F. Amato

"Güzel Ol Bugün Yarın ve Daima" isimli kitabından alıntıdır

NOT: Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

2 yorum:

ahmet dedi ki...

Slm benim burun kısmında yaklasık mercimek büyüklügünde siyahımsı bir ben var ve ben bundan rahatsız oluyorum.Bu ben kabarık fln deıl sadece leke seklınde kasıntı fln da yapmıor ama ben rahatsız oluorumbu benı aldırabılırmıyım mail atarsanız sevinirim.

Yasemen dedi ki...

Tabii ki aldırabilirsiniz..

Sevgilerimle,

Dr. Yasemin F. Amato