10 Mart 2009 Salı

Sellülit tedavi edilebilir mi?

Sellülitlerimiz geçen yaz canımızı çok sıkıyorlardı. Şimdi ise içimiz rahat, çünkü görünmüyorlar! Oysa havalar ısınınınca yine vücudumuzla buluşacağız ve sanki dokularımız gevşemiş, beyazlaşan bacaklarımız, kalçalarımız daha fazla sellülitle dolmuş gibi hissedeceğiz..

Bu soğuklar geçer, kavurucu sıcaklar elbet geri gelir. Peki biz yaza hazır mıyız? Sellülitlerden kurtulmak tabii ki mümkün ama onları kışın boş verip, yazın hatırlarsak bir yere varamayız..

Sellülit’i arttıran etkenler:
Sellülit kadın vücuduna özgü bir sorundur. Oluşumunda, östrojen-progesteron dengesinin bozulması ve östrojenin baskın duruma geçmesi başta olmak üzere, hormonal sorunlar birinci sırada önem taşırlar. Bunların üzerinde genellikle fazla durulmaz. Bu nedenle vurgulamaya önem veriyorum.

Sellülitlerimizden sorumlu olan diğer hormonal değişimlerin başlıcaları; Kortizolün artması, insülin dalgalanmaları, tiroid sorunları, büyüme hormonunda düşüş, vücuttaki su ve tuz dengesini ayarlayan aldesteron hormonundaki değişimler ile kadınlara cinsel isteği veren testesteron hormonunun azalmasıdır.

Toplar damar ve lenf dolaşımındaki yetersizlikler de kısa sürede sellülitlere yol açarlar. Öte yandan yanlış beslenme alışkanlıkları, kafein ve gazlı içecekler, sık sık kilo alıp verilmesi, hareketsizlik, sigara ve beden duruş bozuklukları, kabızlık gibi etkenler sellüliti arttırırlar veya tedavileri baltalarlar.

Düzenli masaj sellüliti önler:
En önemlisi sellülitler vücudumuzu sarmadan çok önce, oluşumunu engellemektir. Bunun yolu da yirmili yaşlardan itibaren vücudun su toplamasına karşı tedbir almak, kilomuzu dengede tutmak, egzersiz yapmak ve ödemleri atmamıza yardımcı olan tedavilerden yararlanmaktır. Kremler ve bitkisel yağlar bu aşamada destek olabilirler. En etkili tedbirlerden biri, en azından her adet döneminden sonra masaj yaptırmaktır. Ama imkanınız varsa yaşam boyunca masaj yaptırmanızı öneriririm. Ustaca yapılan masajlar, ödemlerin çözülmesine yardımcı olarak vücudu sıkılaştırır.

Merdiven çıkın, ip atlayın!
Kuşkusuz bütün sporlar kan ve lenf dolaşımını hızlandırılar, vücuttaki yağ depolarını enerjiye dönüştürerek erimesine katkıda bulunurlar. Sellülitlerden kurtulmak için tavsiye edilen sporların en başında, özellikle tempolu yürüyüş, merdiven çıkmak, ip atlamak, yüzmek ve bisiklete binmek gelir. En azından yavaş ama tempolu 1 saatlik yürüyüş bile çok yararlıdır.

Beslenme ve diyet:
Sellülit hücrelerinde su ve yağ iç içe girerek sertleşirler. Bunlar yapısı bozulmuş yağ hücreleri olduğu için erimeleri kolay değildir. Bu nedenle sellülit diyetlerinde, vücudun su tutmasını önleyen ve genelde kan dolaşımını düzenleyen bir beslenme şekli önerilir. Hergün düzenli olarak 3 öğün yemek, tuz-şeker ve yağ tüketimini azaltmak gibi. Başta balık olmak üzere, proteinlerden yana zengin besinler, vücutta tuz tutulmasını ve ödem oluşmasını önler. Turp, maydanoz, kereviz, çilek ve kabuklu pirinç, vücuttaki fazla suyun atılmasına yardımcı olurlar. Kahve, çay, kola, soda gibi kafeinli ve gazlı içecekler ise, sıvı birikimini arttırdıkları için yasak gıdalar arasına girerler. A ve E vitaminleri, magnezyum, fosfor ve silisyum, metabolizmayı canlandırır ve dokuları kuvvetlendirir.

Sellülit tedavlerinin etkisi kişiye göre değişir:
Tüm sellülit tedavilerinin dayandığı temel noktalar, vücutta sıvı toplanmasını kontrol etmek, kan ve lenf dolaşımını hızlandırmak, bölgesel yağ hücrelerini rahatlatmak , yağ asitlerini parçalayıp idrarla dışarı atılmasını sağlamaktır. Etkili bir sellülit tedavisinin ana hatları şöyle özetlenebilir;

* Hormon dengesinin kurulması yada korunması,
* Egzersiz ve hareket
* Genel olarak su, proteinler, sebzeler, meyveler ve doymamış yağların tüketimine ağırlık veren, öte yandan kafein, tuz ve şekeri kısıtlayan diyetler
* Ödemleri çözerek yağları parçalayan, kişiye uygun tedaviler

Hangi tedaviye başlamalıyım?
Çeşitli güzellik merkezlerinde, sellülitleri başarıyla gideren birçok yöntem uygulanıyor. Kendini kanıtlamış tedavilerin başlıcalarını şöyle sıralayabilirim;

Bunların etkisi bünyeye göre değişebiliyor. Cerrahiye gelince, o son çaredir. Çünkü dikiş izlerinden kaçınmak mümkün olamıyor.Yani sellülit ile baş edilebilir ama kararlı olmanız ve kendi üzerinize düşeni yapmanız önemlidir..

Dr. Yasemin Fatih Amato

NOT:
Bu yazıdan yararlanmak istiyorsanız lütfen Dr. Yasemin F. Amato'ya ait olduğunu belirtiniz ve kaynak gösteriniz.

Hiç yorum yok: